Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
208 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Arka Sokaklar ve Müge Anlı izlemekten hoşlanıyorsanız beğenebileceğiniz bir kitap. Kötü değil ama beni pek kendine çekmedi. 200 sayfayı biraz zor bitirdim.
Firiştegân
FiriştegânGökçe İspi Turan · The Roman Yayınları · 202090 okunma
UZAYLI KOCAKARI (Ursula K. Le Guin - 1976) Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
Reklam
360 syf.
10/10 puan verdi
Başka Dilde Aşk – Mia Sheridan #okudumbitti "Eğer kapın açıksa içeri girmemin sorun olmayacağını anlarım. " . Bree'yle ne kadar farklı olduğumuzu düşündüm... Ama bir o kadar da benzerdik. . "Bugün dünyada senin yanın dışında olmak istediğim başka bir şey yok." . "Seni hayal etmeye yetecek kadar bilmiyordum, Bree ama bir şekilde yine de gerçekleştin." "Ben de aynı şekilde hissediyorum. Sen de benim hayalimsin, Archer. Tıpkı olduğun halinle." . Selam, çok güzel bir aşk hikayesi ile karşınızdayım. Karakterleri çok güzel yazılmış. Bütün işaret dili süreçleri çok iyi işlenmiş. Kurgunun her noktası düşünülmüş bir romantizm. Bree güçlü, azimli ve ne istediğini bilen bir karakter. Bu tarz kadın karakterleri görmek artık çok zor. Archer, bana Jackson'ı (Yüz karası erkek karakteri) hatırlattı. Kendini kasaba halkı için kötü gösterip hiç umursamadan yalnızlığıyla yaşaması. Onda da aynı bu şekildeydi. Kitapta bir tek isteğim daha da çok beraber olmalarıydı. Aralarında çekim olması muhteşem ama arkadaşlıkları eksikti. Bu yüzden biraz üzüldüm dersem yeridir. Tabii bu puan kıracak kadar değil. Son sahne!!! Delirttin beni yazar! Kalbim resmen yerinden çıkıyordu. Kitabı ben bir gecede bitirdim. Sizin de seveceğinizi düşünüyorum. İyi okumalar <3
Başka Dilde Aşk
Başka Dilde AşkMia Sheridan · Yabancı Yayınları · 20231,572 okunma
"Emin misin? Çünkü içini kendi aletime saklıyo- rum. Kendimi tutmam zor olacak, ama yapabilirim. Peki ya sen?" diye sordu bacaklarının arasına ateşli ve ıslak bir öpücük kondurarak. Julia inleyerek ileri geri hareket etmeye başladı. "Evet, dilin muhteşem şeyler yapıyor bana." "Benim yöntemimle yapmalısın Julia."
Sayfa 39
“Uzun uzun anlatılmıyor bazen. Tüm gün sustuğu oluyor insanın. Öyle dermansız bırakıyor, öyle gücünü kaybettiriyor bazı hisler.. anlatsan kifayetsiz kalıyor kelimeler. Sussan baş ağrısı.. Neden diye sorsan isyana giriyor, şükretsen gönül razı değil. Türküde geçen bir kısım geliyor aklıma. Aleme gösterdin zevki sefa, dert ile mihneti bana mı verdin? 🥀 Dün yine uzun zamandır olmadığım kadar kötü oldum. Bizimkiler kavga ettiler. Birbirlerine ettikleri o ağır sözler altında ben eziliyorum artık. Kim haklı diye soruyorlar sonra bana. Benim gözler kızarık, sesim kısık.. haklıyı bulmak istemiyorum artık. Geçinmek bu kadar zor muydu, yoksa biz mi beceremedik? Sevmek, sevilmek bu kadar imkansız mıydı, yoksa biz mi onu ulaşılmaz kıldık? Anlamak, anlaşılmak bu kadar zor muydu, yoksa biz mi hiç denemedik? Demiştim ya biz ailece çok iyiyiz diye. Evet biz dünya iyisiyiz. Herkes heveslenir bize. Ama biz birlikte olmayı beceremiyoruz. Biz anlaşmayı beceremiyoruz. Biz birbirimizi sevmeyi beceremiyoruz.” 💔
Sarayda şarbon hastalığı
Sultan Hamid'in hususi operatörlüğüne tâyinimden birkaç sene sonraydı. Bir gün Hünkârın en sevgili gözdesi hastalanmış. Ecnebi saray hekimlerinden biri bakmış: «Ehemmiyetsiz bir çıban, låpa koyunuz, geçer!» demiş! Ama, kadıncağız bu tedavi tarzıyle iyi olmamış. Üstelik sırtındaki yara büyüdükçe büyümüş… Padişahın vehmi, malüm… Hünkâr telâşa
Reklam
448 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Toplanın sonunda ben de okudum.
Sonunda bitirdim. Öncelikle benim için kitaptaki evreni başlarda anlamak çok zordu. Saçma şekilde dolandırılmıştı ama bir süre sonra tamamen hakim oldum. Yazarın dili çok yavaş geldi bana. Sürüklenmem için bir 200 sayfa falan geçmesi gerekti. Konusu çok güzeldi. Sonu tahmin edilebilir de olsa okurken yeri geldi güldüm yeri geldi üzüldüm(ağlamış bile olabilirim.) Larkrya-evet çok garip ve okuması zor bir isim- çok garip bir kişiliğe sahip. Pek çok yönden ben gibi ama pek çok yönden de değil. #spoilerlikisim Aslında kalan iki kitabı okumayı düşünmüyorum. Konu burada bitti nasıl olsa ve gerçekten yazıma katlanmak çok zor. Diğer kitapların karakterlerini de bu kitapta tanıdık zaten. Dolion ve Larkyra'nın Buğu'nun önünde yaptığı konuşma çok acıklı gibiydi. Ancak bu zamana kadar Larkyra ile annesinin ölümü hakkında hiç konuşmamış olabilirler. Niya ve Alōs'u çoktan shipledim ama kötü karakter olması beni bayıyor. Zimri'yi başta 2. erkek karakter olur diye düşünmüştüm ama yazarın böyle bir şeye bulaşmamış olması içimi rahatlattı. Hayzar'ın balkondan düşmesiyle bir oh çektim. Ayrıca şu kum düşümü muhabbeti beni sıktı. Nerede ay, nerede yıl, nerede hafta, nerede dakika olduğunu anlayamıyorum. Kitabı genel olarak sevdim. SONUÇ: Tek sevemediğim kısım yazarın ağır anlatımıydı. Konusu, karakterleri vs. sevdim. Fav karakterim ne kadar gıcık biri olsa da Niya.
Sonsuz Yağmurların Şarkısı
Sonsuz Yağmurların ŞarkısıE. J. Mellow · Martı Yayınları · 2023257 okunma
Bilimin Balı' da doğmuş olmasının akla yatkın açıklamalarından birini Jared Diamond'un Guns, Germs and Steel (Tüfek, Mikrop ve Çelik) adlı kita- bında bulmak mümkündür. Diamond kitabında bilimin niçin ilk önce Ba- lı' da ortaya çıkhğım ve niçin sonunda dünyanın her yerinde, hatta Bah'nın diğer kurumlarına hasmane tavır
Sayfa 53
"Yüzünde çiçek açtırmadığınız insanların en son mezarında da çiçek açtırmayın." Ben bunu yaşadım ve çokta sinir oldum. Yaşarken -kim olursa olsun- acısı ve yarası olduğunuz insanların mezarında size gözyaşı dökmek bile hak değil ki daha mezarına çiçek koymak? Hayırdır öldürdüğünüz mutluluklarını bir çiçekle mi kapatmaya çalışıyorsunuz?
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bana göre edebiyatta en zor şey sade bir anlatımla güçlü duyguları aktarabilmektir. Bunu eeen güzel başaran kişilerden birisidir canım Sait Faik.Kurgu atraksiyonuymuş, zorlu yazım tekniğiymiş hepsini çöpe attırıyor. Aforizma denilen türde cümlesi bile yok. Ama insanın içi eriyor onu okurken…Bunun sırrı bence kendisinin kibirden uzak, insana değer veren müthiş bir gözlemci olmasıyla birlikte her insanı çok iyi anlayabilme yeteneğinde gizli. Şu kitabı okuduğum esnada kendimdeki günlük,anlık ruh değişimlerinin neredeyse hepsini buldum. İnsanlar kötü gibi genellemelere iyilerin hakkı yendiği için sinir olurum, “Karanfiller ve Domates Suyu”nda bana “haklısın, var işte böyle dişiyle tırnağıyla dünyayı dünya eden insanlar” dedi. “Süt” en çok sevdiklerimden oldu.Bir (yok iki)bardak sütle dünyadan, sıyrılmak istediklerinden kurtulup yeniden doğabilir misiniz okuyup bir deneyin derim.Hani böyle hayattan sıkılmış, hiçbir şeyden zevk alamaz haldeyken çok basit, minicik şeyler bizi yaşama bağlayıverir ya işte onun hikayesi “İzmir’e”. Ve sanır mısınız ki Sait Faik hep hayatı toz pembe görüyor, hiç kimseden şikayetçi değil, hiçte bile! “Söylendim Durdum” hayatımda işittiğim en güzel dırdırdı. “Bir Bahçe” ise gerçekten görüyor, duyuyor, hissediyor muyuz test ediyor adeta. Bunlar en çok iz bırakanlar ama değmeden geçen öykü yok. Anlayacağınız insanlığın binbir halini yine en gerçek, en sıcacık haliyle yüklemiş cümlelerin sırtına…Canım Sait Faik, sen öykücülüğün başına gelen güzel şanssın.Ve bu da Türk edebiyatına nasip olduğu için çok mutluyum
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Din Kitapları
Bugün aslında ciddi bir konu üzerinden inceleme yazıyor olmanın verdiği yük ile buradayım. Her şeyden önce ben 17 yaşında bir lise öğrencisinden ileri değilim. Kendi çapımda okuduklarim ile buradayım ve din gibi hassas bir konuyu ele alabilmek de muhakkak ne kadar zor, anlayabilirsiniz. Kitap Cumhuriyet'in ilk yıllarında ilköğretimde
Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri
Cumhuriyet Çocuğunun Din DersleriAbdülbaki Gölpınarlı · Kaynak Yayınları · 201283 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
Akıcı ama biraz sığ
Rafael Bernal, Latin Amerika edebiyatı için oldukça önemli bir isim olmasına rağmen bildiğim kadarıyla kendisinin Türkçeye çevirilmiş tek eseri bu kitap. Kitabı uygun bir fiyata görünce hemen heyecanla satın aldım ve okumaya başladım. Bazı açılardan kitabın hem sevdiğim hem de sevmediğim yanları oldu. İlk olarak karakterlerden bahsetmek
Moğol Komplosu
Moğol KomplosuRafael Bernal · Ayrıntı Yayınları · 201527 okunma
Hayatta biriktirdiğim …
Dilden çıkanlar konuşulanlar neden önemli? Kelimelerin hayat bulma durumu var.. Kelimenin hay olma durumu değiştik.. Kelime ağızdan çıkınca bir ok gibidir yerini bulmadan sonu olmaz.. Bundan dolayıdır ki ya sus ya doğruyu söyle… Ve en güzel Doğru Dua dır En çirkin söz ise Bedduadır yerini bulmayanlar geri döner dedik… Duanın dönmesi ve Bedduanın
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.