Katıldığım yerler olduğu kadar, katılmadığım yerlerin hayli çok olduğu bir kitap oldu kendisi. Yazar içini dökmüş. Size bir şey anlatıyor gibi yapıp aslında heybesini boşaltmış. Lisedeyken çok yapardım bunu. Söyleyemediğim, böyle içimde kocaman olan şeyleri yazardım ve evet yazmanın rahatlattığıma o zaman karar verdim ve yazmayı hiç bırakmadım. Ama evrildi yazdıklarım o ayrı. Yazar tam evrilememiş. Hala matrix’te gibi. Ama matrix bile evrildi be. Okuyacaklara tavsiye, mota mot okuyanlardan olmayın. Her yazan öyle değildir. Keza birinden vazgeçmek, kabullenmekle başlar. Yazarın dediği gibi Rabb’e sığınır görünüp “bana yaşattıklarını bul” demekle değil. Ki kitapta bu çok var. Ve sevgili yazar sana bir not; insanız. İnsansın. Ve insan olmak şu hayattaki en zor şeydir. Şnsan olmak egodan, nefretten, kinden, intikam duygusundan, ahtan sıyrılabilmektir. O sığındığım Rabb kalbini karartma, kirletme; ben varım zaten der. Önce kararan kalbini aydınlatmalısın bence. Sevgili okur, oku; oku ama karşı da çık bazı yazılanlara. Yoksa yine kaybedersin. Hep ve önce kendine. Hala kindeysen, nefretteysen zaten alman gereken dersi alamamışsındır; bambaşka biriyle yeniden aynı yerlerden sınanacaksın. Sevgili yazar dostum, sen bu kafayla bekle, sonraki bundan daha ağır olacak; kalbin hırsla, kinle, suçlayıcılıkla kaldıkça.