İnsanları tek tek, gerçek mahlûklar olarak görmeyen, onlara ortalıkta dönüp duran dolabın içinde birer kukla oldukları gözüyle bakan kimsenin ahlakı hiçbir zaman sahici olamayacaktır. Çünkü başkalarını birer "alet" kabul eden insan kendini de buna benzer bir durumda kabul ediyor demektir, belki kendine daha imtiyazlı bir yer vermekte, mahareti büyük, işleyişi daha seri bir alet olduğunu sanmaktadır, ama nihayet o da bir aygıt, insanlık avadanlığının bir parçasıdır. Bir kez insanın bir makina, insanlık macerasının bir tiyatro olduğunu kabul ettik mi, kendimizin de maskeler takmış, gerçek kimliğini bir türlü ortaya koyamayan aktör ve aktristler olduğunu benimsemek zorunda kalırız. Böyle bir ortamda “ahlâklı” olmanın ne anlamı var? Eğer işler bizim mevcudiyetimizi de belirleyen bir düzen içinde akıp gidiyor ve biz ancak bize pay biçilmiş bir rolü oynamak mecburiyetinde isek "iyiyi", "doğruyu" yerine getirmemize ne gerek? Sistemin işleyişinin farkına varır ve bu anladığımızdan en yüksek menfaati elde etmeye çalışırız.
Ölmeden de cennete gidebiliriz tabi gitmek istersek
Düşündüm de olumsuzluklar bizi pençesi içine almış. O bahsedilen "cennet"e gidilmek yerine neden buraya getirilmesin? Cenneti kazanmak için yaşarken neden hayatı da ona göre
Reklam
Sürekli nefsinizle savaşacaksınız. Yoksa sistemin ağından kurtuluş zor. Ve kendinize hep şu soruyu soracaksınız: Ben şimdi bunu yapabilirim, şunu satın alabilirim, ama yapsam ne olur yapmazsam ne olur? Yaparsam ne kazanmış olurum? Yapmazsam ne kazanmış olurum?
207 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Cemile - Sultan Murat, Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un 1990 yılında Ötüken Neşriyat tarafından yayımlanan, iki ayrı hikayeden oluşan bir eseridir. Kitap, Aytmatov’un en çok bilinen ve beğenilen
Cemile - Sultanmurat
Cemile - SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201340bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.