Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hep mi geçmişle gelecek arasında sıkışır insan. Kulakları sağır eden sorular, Görmekten korktugumuz gerçek, Suya akseden silüet, Aldanmak şifa niyetine. Ne zaman huzura erecek yüreğim? Mutmain olmak bu kadar mı zor? Kuş misali diyardan diyara göçmek istiyor ruhum. Bazen bir kelebek gibi ölümü bekleyen, Bazense bir huma kuşu gibi huzuru resmeden . Ah bu onulmaz sevdam . 03.05.2022 S.AŞCIOĞLU /Samsun
Edebiyat, hepimizin bu sitedeki ortak gayesi. Kimimiz günlük dertlerimizden, telaşlarımızdan kaçmak, kimimiz merakımızı gidermek, kimimiz bakış açımızı genişletmek, kimimiz de boş zamanlarımızı değerlendirmek için edebiyat şemsiyesi altına sığınmışız. Zaman zaman kendimize "Edebi bir metin nasıl okunur?", "Doğru bir okuma yapıyor
Reklam
Birkaç Sayfa Sözyaşı
ve yine kendimle aynada baş başayım. Orada sadece benim gördüğüm bir vücut var. O vücutsa farklı itici sevilmeyen; dokunulan hissedilen ama sevilmeyen. Annesinin dokunmadığı, öpmediği, kıskandığı, düşmanı, rakibi olarak gördüğü o vücut. Babasının... O bedenin babası yok. Babalar gerçek değil zaten. Tanrının babaya benzetilmesini şimdi daha
Her şeyden önce aradığımız şeyin ne olduğunu bi­liyor muyuz? Mutluluk tam olarak nedir ki onu satın almaya çalışıyoruz? Huzur nasıl bir nesne ki ona mad­deyle paha biçip neyse fiyatını vermeye kalkışıyoruz? Bizler peşine düştüğümüz bu şeyin tam olarak ne oldu­ğu bilgisine erişebildik mi? Biliyorum zor sorular bunlar. Ancak tüm bu soruların zorluğu da yine bizden kay­naklanmaz mı? Soruyu soran da o soruya cevap verecek olan da yine bizler değil miyiz? Peki ama biz kimiz?
LÜTFEN OKUYUN!
SONUNA KADAR OKUYUN! İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri'nden naklen Muaz b. Cebel rivayet ediyor: - Bir gün Resulullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi; - Ev sahibi... İçerdekiler.. Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir
Kalp!
Uzun zaman önce bir hikâye yazdım içimde. Duraksayan duygularıma karşı bir kalbi korudum durmadan. Uçurumun kenarında ölmüş bir kız çocuğu tekrar ölmek istedi belki de. İnsan duygularından gidemeyince, canından gitmek istiyormuş sanırım. Ağlamak bâzen ilaç kadar etkili oluyor kuruyan kalbimize. Bir çiçeğin solması gerekiyor kimi zaman, bir
Reklam
Hayalindeki üniversiteyi kazanmak isteyen adaylara: DİKKAT ❌❌❌ ✔️Sınavda zaman yönetimi çok önemlidir. ✔️Sorularla kesinlikle inatlaşmayın. Kolay ve orta güçlükteki soruları önce yapın. Zor soruları en sona bırakın. Sınavda yapılan kolay soruya da zor soruya da aynı puan verilir. ✔️Soruyu okudun, iki şık arasında kaldın, o kadar okudum, işaretleyim de geçeyim, sakın demeyin! Çünkü sınavda dört yanlış bir doğruyu götürüyor. Eğer şık arasında kaldığınız bu sorular için, zaman kalırsa o zaman dönün bakın. ✔️Sınavdan önce çekilen uykusuzluk olursa da  dert etmeyin. Emin olun,bildiğiniz bilgi her daim sizinledir, uykusuzluktan dolayı unutma gibi durum olmaz, sınavda yaparsınız. 📍📍📍Üniversite sınavına girecek tüm adaylara yürekten başarılar diliyorum. Allah hepinizin yardımcısı olsun. Rabbim emeklerinizi yağlı etsin, inşallah. 🤲🕊️
“Bir konuşmacıyı nasıl sunarak sahneyi ona bırakmalı?”
Özellikle online toplantı, seminer ve eğitimlerin artık hayatımızda kalıcı olarak yer ettiği günümüzde moderasyon konusunda da verimliliği artıracak tavsiyeler: ✔️Hedef 1- Birinci amaç izleyiciyi yaptıklarından veya düşündüklerinden uzaklaştırıp, dikkatlerini konuşmacıya odaklamaktır. Hele ki artık neredeyse bütün etkinliklerin online olduğu bir
D c oynamak isteyen ???(zor sorular varğğğ) Hade gelinnnn
Zaman geleceğe doğru değil de, geçmişe doğru aktığında, anlıyorum ki; aslında yaşadığım hiçbir şeyi unutamamışım. Hiçbir şeyi geçmişte bırakamamışım ve aslında hiç kimseyi affedememişim. Bununla yaşamak o kadar zor ki. Açıp bir şarkıyı dinlerken, geçmişe saklanmış anılarım birer birer çıkıyor yerlerinden. Sonra buyur burdan yak. Yine en başa dönüyorum. Kendimi odamda, açtığım hüzün dolu şarkıların içinde, yatağımda başımı dizlerimin arasına almış bir şekilde buluyorum yine. Nereye baksam acı, gözyaşı; nereye koşmaya çalışsam hep aynı karanlık. Dönüş yok, kurtuluş yok. Acı ve gözyaşıyla nasırlaşmış ruhum. Bileklerimi kessem, kan yerine acı fışkıracak. Yaralarımın ilacı yok. Sargıya baş kaldırırcasına kanıyor, hep aynı yerden. Geçmişime bakıyorum, nerede ne hata yapmışım diyorum. Her zaman kendimi sorguluyorum. Suçum, yükümden ağır, biliyorum. Ama şunu kendime yediremiyorum; bu lanet hayat-ımda-ta yaşadığım her şeyin, tek sorumlusu, tek suçlusu ben miyim? Neden en çok yara alan, yaşayan oluyor? Yaralayanın neden hiç suçu yok? (21.07.2020) Sorular cevapsız kalıyor. Sonra ortadaki tek suçlu yine ben oluyorum. Zaten herkesin gözünde de öyle, biliyorum. Yaşadıklarımdan doğan anılarım ve anılarımdan gün yüzüne çıkan acılarım, beynimin içinde arşivlenmiş. Gün yüzüne çıkmak için her defasında fırsat kolluyor... A.U
891 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.