Bazı kitaplar vardır, övgüyü sonuna kadar hak eder. Okumaz, yaşarsınız. Ve yıllarca unutamazsınız. John Steinbeck’i n bende bu tesiri oluşturduğu ikinci kitabı Cennetin Doğusu. Gazap Üzümleri kitabı ile tanımıştım. Bıraktığı his aynıydı. İnsan’ı anlatmıştı orada da. Bu kez iyiyi ve kötüyü anlatmış. Hatta ilmek ilmek işlemiş. Kitabın 453. Sayfasında “Her adam, hayatının tozuyla toprağını üstünden silkeledikten sonra geriye sadece en zor ve açık seçik sorular kalacaktır. İyi miydi, kötü müydü? İyi mi yaptım, kötü mü?” diye soruyor ve ekliyor “Bizim çağımızda, adamın biri öldüğünde -servet, nüfuz, iktidar ve kıskançlık uyandıran mevkilerin sahibi olmuşsa, hayatta kalanlar ölen adamın mülkünü, önemini, işlerini ve anıtlarını ölçüp biçtikten sonra - aynı soru sorulur: İyi bir hayat mı yaşamıştı, kötü mü? Kıskançlık kalmamıştır, kıstas şudur: "Seviliyor muydu, nefret mi ediliyordu ondan? Ölümü bir kayıp olarak mı yaşanıyor, yoksa adeta bir mutluluk mu uyandırıyor?”.
İşte kitabın özeti bu cümlelerde saklıydı bana göre.
‘Bugüne kadar yazdıklarım, bu kitap için bir hazırlık niteliğindeydi.’ diyor yazar. Ne güzel bir kitap ortaya çıkardığının farkında belki.
Sizi unutmayacağım Adam, Lee, Cal, Aron, Cath ve tabiki Samuel Hamilton ve ailesi…