UZAYLI KOCAKARI
(Ursula K. Le Guin - 1976)
Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
Yakından bakarsanız gözlerinin kenarlarında yalnızlığın gölgelerini, bir zamanlar hissettiği ve uzun yıllar boyunca elde etmek için çok çalıştığı her şeyin bir anda elinden alınabileceğinin bilinciyle yaşanan dışlanmışlığın süregelen izlerini görebilirdiniz. Ve sonra da belki memnuniyetin neden yeterli olmadığını sorabilirdiniz. Acaba çok zor kazanılmış olma gerçeğiyle, bunun kendisine bahşedilmiş ama bu hakkın asla kendisinde güvencede olmayacağını mı kabul edemiyordu? Öte yandan ne yeterli olabilirdi ki? Aramakta olduğu neydi? Acaba kendi iç dünyasında belirli bir huzur muydu aradığı? Yoksa sadece daha büyük bir şeyin yalnızca bir işareti ya da belki bir iması mıydı aradığı?
Bugün ibadetin ahlak boyutunu kaybetmemek için Kur'ân'ı bir ahkâm kitabı olarak okuduğumuz kadar bir ahlak kitabı olarak da okumalıyız. İbadetlerimizi ahlaka dönüştürebilmek için sünneti bir ahlaki davranışlar manzumesi olarak yeniden ele almalıyız.
Lütfen benden her zaman iyi, nazik ve sevgi dolu olmamı beklemeyin; bazen soğuk, düşüncesiz ve anlaşılması zor olacağım zamanlar vardır."
- Sylvia Plath
Bozkır-göçebe toplulukları daha iyi anlamama bu kitap yardımcı oldu. Bu toplulukların günümüzde hangi etnisitelere karşılık geldiklerini kesin olarak tespit etmek zor ve hassas bir konu olsa da, bu gibi hususlar, bilimsel çalışmalarla ele alınmaya elbette müsait.
Bozkır-göçebe topluluklar (örneğin Orta Asya’daki Türkler), yerleşik medeniyetler