İncelememe bir alıntı ile başlamak istiyorum.
“Kitap okuyorsun ve yapayalnız buluyorsun kendini”
Beni bu eserde en çok etkileyen alıntı olmuştu.
Kitap okurken hiç şikayetçi olmadığım bir durumdur.
Bazen anlamsız bir kalabalıktan ziyade bir kitabın içerisinde yalnızlaşmak daha anlamlı geliyor.
Fransız yazar Emile Zola’nın ‘’Nasıl Ölünür’’ adlı eseri biz okuyuculara mecburen şu soruyu sormaya mecbur bırakıyor: Ölüm dediğimiz ve herkesin önünde sonunda eline alacağı bu tek yönlü gidiş bileti, gerçekten de herkesi sanıldığı gibi eşit kılıyor mu? Ölüm zengine ayrı fakire ayrı mı davranıyor? İşte Emile Zola’nın bu eserinde beş ayrı sınıfın
Dün öğle saatlerinde okumaya başladığım Ahmet Ümit in yeni kitabı ni gece 2 de elimden bıraktım. Sabah 5 De ankaraya doğru yoldayken yeniden elimde idi, yani kısaca zorunlu ihtiyaçlar dışında kitabi elimden bırakamadım.
Ahmet Ümit bu sefer yıldız baskomiser karakteri ile Almanya da başlayan ama ege ye uzanan bir macera ile karşımızda! Spoiler vermeden nasıl inceleme yazacağımı şuan inanın bilmiyorum fakat kitap tek kelime ile HARIKA ! Ben yunan mitolojisine bayılırım belki de bu yüzden çok sevdim kitabı ama, kitap tıpkı İstanbul hatırası ya da sultani öldürmek gibi ara ara tarihi bilgi veriyor sonra hikayeye devam ediyor.
Yunan mitolojisini hiç bilmeyen biri bile bu kitabı bitirdiğinde yunan mitolojisi ile ilgili artık bir çok şey biliyor olacak :)
İşlenen cinayet olgusuna gelince, daha ilk cinayetten daha doğrusu daha ilk bölümden içine çekti kitap beni ve bu Sefer tahminde bulunmak epey bir zordu benim için. Spoiler vermeden ancak bu kadar inceleme yazabiliyorum ki bunu bile gözlerim yana yana yazıyorum. Sanırım 2 3 gün kitap okumayacagim :)
Uzun lafın kısası kesinlikle üzerine çok çalışılarak hazırlanmış bu roman Ahmet Ümit in artık ustalık üstü eserlerinden birisidir !
"Hangi günü görmedik ki akşam olmamış" -Yaşar Kemal-
Hangi kitabı görmedik ki nihayete varmamış
-Mustafa Diyar-
Herkese selam ederim Breler(Kitabın tarzına uygun bir selam olsun istedim). Kitabın baskısı günümüzde dört cilt olarak neşredilmiş. Okuduğum baskı tek ciltten müteşekkil 2142 sayfa. Ama hiç bitmesin istedim. Ben, bunca yıl