Bon Dimanche
Beklemek nasıldır bilirsiniz, saniyeler, dakikalar, saatler, günler, kimi zaman yıllar sürer beklenilene kavuşmak, kimi zaman kavuşulmaz hatta.
Beklemek zordur, beklediğin şeyin anlamı büyük ise sana katacakları önemli ise daha da zor olur beklemek. Ama beklersin o anlar boyunca, hiç bitmeyecek zannıyla beklersin.
Uzadıkça uzar geçen süre, beklemek ne zaman biter ya da biter mi?
Acı öyle bir hüzün ki, beklemenin acısı ancak vazgeçtiğinde biter. Kavuştuğunda da bitmez çünkü çöreklenmiştir bütün hücrelerine beklemenin hüznü, vahameti. Sıyrılmak istersin o duygu durumundan, bilirsin anlamsız olduğunu ama geçmez. Zamanla geçmeyecek gibi ağır akan bir zaman kurgusuyla belki yerini değiştirir, o hüzün kalır seninle ruhun arasında arafta bir yerlerde.
Beklemek zordur...
Tolstoy söyle diyor: Birini sevdiğiniz zaman o kişiyi olduğu gibi seversiniz, olmasını istediğiniz kişi olarak değil.
Kaç kişi gerçekten tanıyarak bir insanı olduğu gibi sevmeyi başarabilir ki - yada başarmış ki ?
Neden insanın karşısındakini olduğu gibi sevmesi zordur ?
Çünkü aşk bir çeşit büyülenme halidir ve büyülenmiş insan karşısındakini "olduğu" gibi göremez. Onu kafasında harika ve kusursuz şekilde tahayyül eder. Daha sonra tanıdıkça verdiği 100 puan aşağılara doğru inmeye başlar. Zamanla o olduğu gibi sevdiğiniz insanın çok şeyi size batmaya başlar. Aşkın ömrü 2 yıldır dedikleri bu olsa gerek. Değiştirmeye - beğenmemeye - tahammül edememeye başladığınızda geriye kocaman bir hiç kalır.
Sonra çağdaş dünyanın dayattıkları ile temasınız artar. Şunu al beğensin, şunu giy beğensin, şu ol beğensin derken sizi sürekli birileri bir şeyler satmaya çalışır.
Şunu yaparsan sevgisi artar, bunu yaparsan aşkı çoşar gibi oyunların gönüllü oyuncuları olur çıkar insan..
Adına aşk ve sevda dedikleri ama günümüzde " işine geleni seven insan modeli" olarak tanımlanan bu insan sadece özlü cümleler okuyunca ben gerçek aşkı yaşayamadım sancılarını çekerken, azıcık zahmette de kolayca kaçabilecek kadar kaypak.
Gerçekten neyi aradığını bilmeyen insanlar için "hayat çok zor".
Düşünsenize bir ömür kovaladığımız şeyin tamamen yanılgı olduğunu...
Ufuk Demiray
Sözüm her erkeğe değildir!..
Kadınları anlamak zordur derler. Aslında kadınları anlamak zor değildir.Kadın ne ister, sevgi ister, sadakat ister, güven ister, ilgi ister, huzurun olduğu bir ortam ister. Aynı şeyleri erkeklerde istiyor. Fakat biz kadınların anlayamadığı, siz erkekler gerçekten bunları mı istiyorsunuz? Bir kadın size kendini adayacakken, bir ömür sevecekken, neden tuhaf bir avlanma durumunuz var?Neden sizi düzgün seven kadını, sizinle gelecek düşünen kadını evlenmeden yatağa atma derdindesiniz? Sözde ihtiyaç(!) Kadın buna karşılık verse kadının sıfatı BASİT olur!Kadın buna karşılık vermese kadının sıfatı KEZBAN olur!Pardon kadınları değil siz erkekleri anlamak zor!..Evlenmeden yatmak istiyorsunuz ama evlenmeye gelince TEMİZ kız istiyorsunuz.SİZ GERÇEKTEN NE İSTİYORSUNUZ?.. Temiz kızlar siz kirli erkekleri ne yapsın?Niye istesinler ki niye sizinle evlensinler?
Zor insanları severim. Asık suratlıları... Huysuzları... Ve müşkülpesentleri... Hemen arkadaş olmaya çalışanlardan hiç hazzetmem. Herkese gülücük saçanları samimiyetsiz bulurum. Herkese saçtığı gülücüklerden bana saçmasa da olur. Sevilmeyen insanları severim ben. Az insan kabul edenleri hayranlıkla izlerim mesela. Onlar tarafından kabul edilmeyi iple çekerim. Onların dostluğu mühimdir benim için.
Zor insanım ben. Asık suratlıyım. Huysuzum. Ve müşkülpesentim. Gülüşüm değerlidir benim, ancak değerlilere veririm. Az insan severim. Sevdiklerimden zor vazgeçerim. Kazanmak zordur benim için. Kaybetmek daha zor. Kaybetmeyi hiç sevmem. Değerlidir benim dostlarım, kaybedemem... Zor insanım ben. Bir o kadar da kolay. Kolayca düşman edinirim, ama dostlarım sayılıdır benim. Bir elin parmakları kadardır. Onları kaybetmek, parmağım kopmuş kadar canımı acıtır. Bazı parmaklarım eksiktir benim. Kopmuş, ama kabuk bağlamıştır. Zor insanım ben. Keşke kolay olsaydım.
4’üncü şiir :) SEN
Geçmişimi anar dururum yalnız ve sessiz
Saçlarım dağınık, toparlanmaz; tıpkı hayatım gibi
Dilim susar yüreğim konuşur
Susuşlarımı duyuyor musunuz ?
Kapatamam yüreğimi…
Bugün sana geleyim dedim
Yollar kapalı
Seni seveyim dedim
Yüreğim yaralı
Gözlerine bakmaktan kendimi alıkoyamadığım yerde seni beklerken, sonbaharda dökülen yaprak misali solmuş gençliğim…
Aşk denen iletin peşini bıraktım dün gece
Sigaraya başladım bugün, sensizliğe sövünce
Yalnız kalınca anladım sensizliğin kıymetini
Senin için terk etmek ne kadar kolaysa benim için seni unutmak o kadar zor, bilesin.
Sen gelince akla
Yüzümde sıcak bir tebessüm belirir
Sana bakınca yüreğimi kelebekler çevirir
Aşkın tarifi çok zordur ama
Aşk denince aklıma senin silüetin gelir.
"Doğum Tarihinize Göre Hangi Renksiniz"
Doğum gününüze göre renkler ve özellikleri :
25 Haziran - 4 Temmuz "Kırmızı"
5 Temmuz - 14 Temmuz "Turuncu"
15 Temmuz - 25 Temmuz "Sarı"