**Baba olmak zor değildir. Ama babalık etmek zordur.** W. Maxwell
Edebiyat, hepimizin bu sitedeki ortak gayesi. Kimimiz günlük dertlerimizden, telaşlarımızdan kaçmak, kimimiz merakımızı gidermek, kimimiz bakış açımızı genişletmek, kimimiz de boş zamanlarımızı değerlendirmek için edebiyat şemsiyesi altına sığınmışız. Zaman zaman kendimize "Edebi bir metin nasıl okunur?", "Doğru bir okuma yapıyor
Reklam
Okumak
Okumak Ve Tüketmek-1 Hangi kitabı, neden, nasıl, ne sürede okumalıyız soruları, her birimizin zaman zaman zihninde gezinen sorulardır. Çoğumuz tam anlamıyla aç kurtlarız. Hem o kadar açız ki, elimizden gelse, sürahiden süt döker gibi, kafatasımızı açıp içine kitapları aktaracağız. Ama bu mümkün olmadığı için, biz de bari gözümüzü doyuralım diye
Alıntıdır… “İnsan”olmayı öğretebilen herkese ithafen :))
Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar. ‘Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun’ demişler. Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Sonuçta hepsi çocuk işte. Kırmışlar yavrucağın kalbini. Çocukların güzel yanıdır gönülleri, kırılsa da çok, hemen toparlanmaya meyillidir. Yetişkinlere benzemez,
Hayat şartları herkes için zordur Ama bazı insanların hem psikolojik bir savaş vermesi hem de sağlıklı bir bireymiş gibi davranması bu şartlar altında çok zor. Sistem belli ve herhangi bir konu da rahatsızlığını dile getirmen imkansız. Karakterine, duruşuna, düşüncene ters hiçbir şeyi kabul etmek zorunda değilsin. Ama gel gör ki o konuyla alakalı herhangi bir şey dile getirmem bile suç! Bir yazar olarak değil, bir kadın olarak da değil, bir "İNSAN" olarak bazı şeylerin doğru olmadığını, bu sistemin, düşüncenin, ideolojinin ya da adı her ne ise doğru olmadığını bunun bize, yani halka zarar verdiğini dile getirmek benim insani olarak bir hakkım ve vazifem. Megolaman bir düşünce içinde olan insanların hayatımız üzerinde bu kadar kolay bir şekilde kararlar alması benim insan olarak tahammül edeceğim bir durum değil. Bu durumdan herkesin rahatsız olup kimsenin ses çıkartmaması sistemin üzerimizde kurduğu baskıdan başka bir şey değil.
Sirya
Sirya
SİRYA
SİRYA
Hiiiiiiiç.... Hiiç... hiç... bir hiç...
Bir insani unutmak, bir insandan vazgeçmek, bir insani hayatindan sonsuza kadar çikartmak zorunda kaldin mi hiç? Hani ölmüs gibi, hani uzatsan da elini tutamayacagini bilmek gibi, her an kapindan içeri gülümseyerek girecegini bekleyip ama aslinda hiç gelemeyecegini de bilmen gibi. Ne zor sey degil mi ölmedigini bilmek, ama ölmüs gibi ulasilmaz
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.