Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zorluklar dua ibadetinin adeta abdesti sayılırlar. Musibetler dua için dikkatin yoğunlaşma vesileleridir.
Fakat zorluklarla karşılaşmayınca da, elde edeceğimiz zaferin bahse değecek tarafı olur muydu?
Reklam
Günün sonunda, ister geçmişe dönmüş olun ister geleceğe gidin, şimdiki zaman değişmiyor… O halde o sandalyenin ne anlamı var ? Ama Kazu insanların karşılaştığı zorluklar ne olursa olsun her zaman üstesinden gelecek güce sahip olduklarına inanmaya devam ediyordu. Sadece cesaret gerekiyordu. Eğer sandalye bir kişinin bile kalbini değiştirebiliyorsa o halde kesinlikle bir anlamı vardı.
Sayfa 196Kitabı okudu
Ibsen' in Brand' i şöyle der: "Eğer zorluklar bir milleti mücadele etmeye, yüce davranışlar sergilemeye sevk etmiyorsa, o millet kurtuluşu da hak etmiyordur." " Ve canınız dışında her şeyi verip, canınızı vermezseniz, hiçbir şey vermemişsinizdir.
1724 syf.
·
Puan vermedi
Victor hugo sefiller
Victor Hugo'nun "Sefiller" Romanı Üzerine Bir Değerlendirme Victor Hugo'nun 1862 yılında yayımlanan "Sefiller" romanı, Fransız edebiyatının en önemli klasiklerinden biri olarak kabul edilir. Roman, 19. yüzyıl Fransa'sında geçen bir aşk, dram ve intikam hikâyesini anlatır. Romanın baş karakteri Jean Valjean,
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202187,1bin okunma
Güzelliğe Dair
1. Hayatı güzelleştiren şeyler, yaşamın her evresinde farklı şekillerde değerlendirilir. İnsanlar, genellikle gençliklerinde daha kolay elde edilen güzelliklere yönelirken, yaşla birlikte zorluklarla kazanılan güzelliklerin değerini daha fazla anlarlar. 2. Güzellik, içerdiği zorluklar sayesinde değer kazanır. Nadir bulunan ve ulaşılması zor olan güzellikler, insanlar için daha çekici hale gelir. 3. Güzellik ve zorluk arasındaki ilişki, güzelliklerin elde edilmesinin kolay olmamasından kaynaklanır. Bu, güzelliğin değerini artırır ve onu daha arzu edilir kılar. 4. Aşk ve sevgi gibi duygular, hayatı güzelleştiren temel unsurlardır. Ancak bu duygular da karmaşık yapılarıyla hem mutluluk hem de acı getirebilir. 5. Güzellik, sadece hoşa giden bir estetik değil, aynı zamanda zorlukları ve engelleri aşma sürecinde kazanılan bir değerdir. 6. Güzellik, kişiyi hem çeker hem de tehdit eder. Ulaşılması zor olan güzellik, elde edilme sürecindeki zorluklarla kişiyi karşı karşıya bırakır
Reklam
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
yaşar kemal, kuyucaklı yusuf olmasa ince memed’i yazamazdım dediği kuyucaklı Yusuf romandaki yusuf, sabahattin ali’nin suretidir. özellikle kendinden sürekli kaçan kaymakam karakteri, bozuk düzene teslim olmuş ahali, kasabanın ileri gelenlerinin tiranlıkları ve yusuf’un bu kalabalık olaylar karşısında yalnızlığı sabahattin ali’nin kısacık ömründe yaşadıklarına benzemektedir. sabahattin ali 'nin eserlerini başarı açısından sıraladığımızda benim için 2. sırada bulunan eser.evet yusuf'un yaşadığı zorluklar muazzezle olan aşkları çok başarılı,duygulu ve içten bir şekilde anlatılmış.ama bir yerlerde sanki bir şeyler hep eksik gibi duruyor.sabahattin ali yi edebiyat dünyasında kalemini eleştirmek bizim haddimiz değil tabi.sanki daha iyi olabilirdi .ama yazar okuyucuyu nerde yakalanacağını, çok iyi analiz etmiş,okuyucunun böylelikle can evinden vurmuştur.muazzezin vurulması ve final.ağladım resmen içimden sanki bir şey koptu.o an tarifi imkansız ruh haline bürünüyorsunuz. ha bi de kübra ve annesine ne oldu ? Merak konusu oldu bende ? sabahattin ali’yi tanımak isteyenlerin kesinlikle okuması gereken romandır. Keyifli okumalar
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021173,4bin okunma
·
Puan vermedi
Benim üniversitelerim Peyami Safa ve Orhan Kemal’in hayatlarında bir çok ortak nokta vardır, acı ve yoksulluk bu iki yazarın hayatının özeti niteliğinde , Orhan Kemal bir mektubunda bir arkadaşına İstanbul’a gelmek istediğini söyler,fakat ne iş yapacağını bilmez , mektubu gecenin bir vakti bekçilik yaptığı bir kulübeden yazar , o an üşüdüğünü ve ısıtacak hiç bir şeyin olmadığını ifade eder. Peyami Safa, iki yaşındayken babasını ve bir kardeşini kaybeder, dokuz yaşında kolunda bir rahatsızlık belirir , ailenin geçimini kendisi üstlenir. Okuyamaz kendi kendini yetiştirir , ismini Baba dostu olan Tevfik Fikret koymuştur , Abdullah Cevdet çocuk yaştaki, Peyamiye Fransızca bir lügat verir , daha sonra Fransızca gramer bilgisi yazacak kadar, Fransızca öğrenir, kısaca hayatlarına değindiğim iki büyük yazar toplumun içerisinden gelmiş edebiyatı yalnızca, mektep ve kitaplardan öğrenmemiş, zorluklar içerisinde insan olma bilincini kaybetmemiş müstesna yazarlardır Halit Aslan
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Alkım Yayınevi · 2007101,5bin okunma
Mevzu şu ki biz hareket etmekten fazla hoşlanmayız ve akvaryum öylesine daracık ki; biraz ilerlemeye kalksak hemen bir diğerimizin kuyruğuna ya da kafasına çarpıyoruz; zorluklar, kavgalar ve yorgunluk baş gösteriyor. Eğer hareketsiz kalırsak zaman daha az hissediliyor.
Sayfa 585Kitabı okudu
Bana göre sağlam bir ilişkinin tanımı, zorluklar yaşanmayan bir ilişki değildi; o zorlukların ilişkiyi mahvetmesine izin verilmemesiydi.
Sayfa 121 - RyanKitabı okudu
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
4 yaşında okumayı kendi kendisine söküp, yıllar sonra yeniden "okuma yazma bilmeyen birinin meydan okuması bu" kitap. Macaristan'da bir yıl yaşadım, yıl 2009 ve 2010 süreci ve o zamanda bile yani yıllar sonra bile Sovyet gücünün Macarlar üzerinde bıraktığı etkilere şahit oldum. Sokaklarda 1956 ve 1989 yılında olanların bağıra bağıra anlatıldığı, Sovyetlere karşı öfkelerini hiddetle tükürürcesine halklarına döküldüğünü gördüm. Ve bu kısacık kitapta bunları okumak gördüğüm ya da duyduğum şeylerin etkisini bir kez daha anımsattı bana. Yazar Agota Kristof bir Macar, Macaristan en çalkantılı zamanlarını yaşamış ve kaçmış. Başka bir ülkede sığınmacı olarak ailesiyle yaşama tutunma çabası vermiş. Entegrasyonun asimilasyona dönüştüğü bir süreci önce diliyle tatmış. O kadar ki kendi çocuğu ile bile anlaşamaz halr gelmiş. Kitap kısa ama çok etkileyici bir konusu var. Gerçek bir otobiyografi. Tamamen yazarın yaşadıkları genel durumlar ve zorluklar karşısındaki hissettiklerini anlatıyor. Dili çok akıcı ve güçlü. İlk okuduğum kitaptı ancak kesinlikle son olmayacak.
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,069 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Yazarın tüm kitaplarını severek okudum. Bu anlatısında eşinin vefatından sonraki duygularını okuyoruz. Eşine olan özlemi, sevgisi, onsuzluğun getirdiği zorluklar, pişmanlıkları, suçluluk duygusu vb . anlatısında gazeteye verdiği ilan ve bu ilanlara verilen cevaplar üzerinden çok güzel ifade edilmiş. Fournier okumayı sevenlere tavsiye ederim.
Dul Ölümsüz Eş Arıyor
Dul Ölümsüz Eş ArıyorJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 2023337 okunma
217 syf.
9/10 puan verdi
·
1114 günde okudu
İnsanın dış dünyayı değiştirebileceği iddiası ilk bakışta bir yanılgı gibi gelse de James Allen, insan zihninin pek çok şeye muktedir olduğunu gösteriyor. İnsanın aklında kurdukları, hayal ettikleri onu yönlendirir. İnsanlar düşündükleri şeyleri kendilerine çekmekle kalmaz; düşündüklerine kapılarak hayatını da ona göre inşa ederler. İşte insanın dış dünyayı değiştirebilme yetisi tam da burada yatar.Umutsuzluğa kapılmak ya da zorluklar karşısında yılgınlığa uğramak, aynı olumsuzlukların tekrar yaşanmasına yol açacaktır. İnsanın dış dünyayı değiştirebilmesi için öncelikle yaşadıklarını anlamlandırma biçimini yeniden gözden geçirmesi ve kendine inancını pekiştirmesi gerekir. “Şaşmaz gerçekliğine inandığım şey, koşulların siz buna izin verdiğiniz sürece sizi etkileyebilecek olmasıdır.” diyen yazar, insanın kendi hayatının sorumluluğunu eline almasıyla beraber başlayacak dönüşüme de işaret eder.
%100 Düşünce Gücü
%100 Düşünce GücüJack Ensign Addington · Akaşa Yayınları · 19992,889 okunma
Karşılaşılan zorluklar ne kadar büyükse, onların üstesinden gelmek o kadar gurur vericidir.
Epiktetos
Epiktetos
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.