Hiçbir zaman sandığım gibi değilim. Kendim sandığım varlık bile durmadan değişiyor. Öyle ki çoğu zaman ben birleştirmesem sabahki varlığım akşamki varlığımı tanımayacak.
Durup dururken inciniyorsun, kötü söz gerekmiyor bunun için. Sana söylenmesi de gerekmiyor. Tam kirpiklerinin ucunda bir yarım ay, dudaklarında bir boyalı söz, bir kırıcı gülüş yetiyor kapanman için. Saygısız ses, kibirli gövde, tüküren gözler.
Bir boşlukta ne olduğumu bile hatırlamadığın bir şeyi aramak. Bütün taşları teker teker kaldırıp altına bakarak, bütün kovuklara, deliklere, çukurlara ellerini sokarak, çılgınca aramak. Oysa her defasında yeniden, yeniden umutsuzluk bularak.
Gerçekten de yavaş yavaş tükenirim diye korkuyorum, ya da daha huzur kaçırıcı bir şey. Ha düştü ha düşecek birisi gibi hep askıda kalırım diye ve belki de düşündüğümden daha da fazlası olur diye korkuyorum.