Bu kitap Tezer Özlü’nün gazetelerde ya da dergilerde yayımlanmış yazılarından oluşuyor. Bolca yazar, eser, film, tiyatro, kitap fuarları ve ödül törenleri ile tanıştırıyor yazarı. Kafka işe başlayıp Ztefan Zweig, Celal Sılay, Çehov, Hilde Domin ve daha bir sürü yazarla hasbihal ederken buluyoruz kendimizi kitabı okurken. Edebiyat ödüllerini de es geçmiyor tabiki. Bahsi geçen ve ödül almış filmlerin çoğu Türkçe ’ye çevrilmemiş ama bir film vardı ki çevirisi olmadığı halde açıp izledim; Sonatine (Micheline Lanctot-1947) Bunların yanı sıra Tarkovski ile “kadınlar” hakkında yaptığı söyleşi çok dikkat çekiciydi. Tarkovski beni çok şaşırttı. Kitap her konuda az az fikir edinebileceğiniz kapsamlı bir kitap olmuş ama bahsedilen festivallerin, fuarların hep yurtdışında olması ve yine bahsedilen eserlerin, filmlerin Türkçe’ye çevrilmiş olmaması biraz üzücüydü. Tezer Özlü’nün kalemi bana pek hitap etmese de yine de onunla ara sıra küçük yolculuklara çıkmak fena olmuyor
Merhaba arkadaşlar bugun bir kadinin yaşamından yirmi dört saat kitabının incelenmesini yapacağım ztefan zweig erkek bir yazar olmasina rağmen kadin kalbinin sirlarina erişmiş bir yazar. Hadii konusuna basliyayim. Bayan c.'nin içindeki boşluğu dolduracak bir amaç ararken kendini kumarbaz birr gençle yasadiğı heyecanlı 24 saatii anlatır. Tutkuu bagimliligi ele alan cok sürükleyici bir yapit üslubu cok akıcı ve gerçekçi kumara bagimlii olan genci ve kumar masasinda bu gencin elerini dikatlicee izleyip hayatini analiz etmeye calisan bu bayanin size yasatigii o 24 saatlik yolculugu beğeneceğinizi biliyorum simdidenn guzel yolcuklar dilerim :)
Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
Ztefan Zweig
