504 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
GECE TUTULMASI / SÜMEYYE AVCI @ametistyayinlari 'ndan çıkma
Sümeyye Avcı
Sümeyye Avcı
kaleminden #gecetutulması eserini okudum. Kapaktanda anlaşılacağı üzere kitabımız bir bilim-kurgu eseri. Bilim kurgu eserimiz olan gece tutulması iki farklı zamanda geçiyor. 2110 yılı ve 2132 yılı. Bir kadının bebeğini nereye bırakacağını bilmediği bir zamanla başlıyoruz
Gece Tutulması
Gece TutulmasıSümeyye Avcı · Ametist Yayınları · 20227 okunma
En Son Hangi Kitabı Okudunuz?.. Garib Çoban
En Son Hangi Kitabı Okudunuz?.. Garib Çoban En güzelden daha güzeli g/örmek istersen aşk ile donatılanların peşinden git gönül. Asla kendin hakkında çok fazla şey söyleme!.. Unutma!.. Kıskançlık zamanlarında körler görmeye, sessizler konuşmaya ve sağırlar duymaya başlar. Anlamaya çalışmayın, analiz etmeyin, kendinizi doğayı gördüğünüz gibi
Reklam
126 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Dikkatle Bak Çevrene
Sayaka Murata'nın okuduğum ilk eseri. Aslında ilk olarak eseri Turkuvaz yayınlarının sosyal medya platformunda gördüm. Sonra kitabı bir kaç yazarın da tavsiye listesinde gördüğümde heyecanlandım. Kitabın ismi de bana "beni oku" der gibi bakıyordu. Çünkü toplumun bu gözardı edilen kesimleri hep dikkatimi çekmiştir. Bu mesleklerin başında
Kasiyer
KasiyerSayaka Murata · Turkuvaz Kitap Yayınları · 20192,363 okunma
ŞEYH GALİB'TE İNSAN TELAKKİSİ
Şeyh Galib klasik edebiyatımızın son büyük şairi olarak kabul edilir. Hayatı boyunca Mevlevi kültürü içerisinde bulunmuş ve nihayetinde Galata Mevlevihanesi’nin postnişinliğini de yapmıştır. Ehl-i tarik bir şair olmasının yanında III. Selim’le olan dostluğu bakımından da dikkat çeken bir isimdir. SABAH ÜLKESİ: kültür, sanat, felsefe dergisi,
Zübde-i hikaye
"Yaxşı dedektiv romanda mənasız heç bir şey yoxdu. Artıq cümlə və ya söz görməzsən. [...] Hər şey hekayənin nüvəsidir; bu nüvə onu inkişafa aparan hər hadisəylə birlikdə dəyişir. Deməli, nüvə hər yerdədir və sonuncu səhifəyə çatmamış hər hansı nəticəyə gəlmək namümkündür."
Sayfa 15 - Qanun nəşriyyatıKitabı okudu
Fragmanter Felsefe
Şuraya varıyoruz: 'Hoşça bak zatına zübde-i alemsin sen' dizesi, felsefeyi parçalı olmayan, tamamlanmış bir bütünsellik, bir sistem olarak sunan verili, kon­vansiyonel projenin, felsefe projesinin dışında kalıyorsa, bu, o dizenin bir felsefi argüman olmadığı anlamına gelmez. Buna rağmen Hilmi Ziya Ülken hocamız, Felsefe yapma edimini, bu projenin içinden okuduğu için, bu ve buna benzer dizelerin Felsefe değil, 'hikemiyat' sayılması gerektiği konusunda uyarıyor bizi. Do­layısıyla Ülken Hoca'yı izlersek, 'Hoşça bak zatına', 'hakimane edebiyatın veya edebi hikmetin' felsefeyle karıştırılmaması gerektiğini gösteren örneklerden biri gibi durur. Ülken açıklıyor; -şöyle: "Eski Hind hikemiyyatından mülhem olup, Beydeba'ya nisbet edilen Kelile ve Dimne ve bundan esinlenerek Binbir Gece Masalları veya Humayunname, Arapların Makaamat-ı Harirî'si, Şeyh Sadi'nin Gülistan ve Bostan'ı, Lafontaine'nin hikaye ve masalları, hatta Ebu'I-Ala'nın Lü­zumiyyatı, Mevlana'nın Mesnevi'si, Aşık Paşa'nın Garibname'si, Dante'nin İlahi Komedya'sı, Milton'ın Kaybolmuş Cennet'i, Geethe'nin Faustu vs. de felsefe de­ ğildir. Çünkü bunlar, Ülken Hoca'ya göre 'felsefe eserlerinin ruhu olan sistemlilik, açıklık; bilgi, varlık ve değerlere ait bütün halinde bir açıklama olma vasfı'ndan yoksundurlar.
Sayfa 60 - Hilmi Yavuz
Reklam
75 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitap şimdiye kadar okuduğum en ilginç hikaye kitaplarından birisi. Sadece sıradan bir hikaye kitabı demesek, bulmaca desek daha doğru olur. Çünkü her bir hikayede çözmeniz gereken bir şeyler var. Küçük şifrelerden asıl muammayı çözmemizi istiyor yazar. Bu arada kitapta bilmediğim birçok isimle ve birkaç kitapla tanıştım; bunların (kitabı okurken sürekli bir araştırma halindeydim bir yandan da) bu isimlerin ve kitapların birbirleriyle ve konuyla işikilerini keşfetmek çok zevkli bir uğraştı. Yazarın uslubu -aynı Ömer Faruk Dönmez’de hissettiğim gibi- sıradışıydı. Yazar bazen yazarlığını bırakıp okuyucu oluyor bazen karakter değiştiriyor bunları takip etmek de çok zevkliydi. ‘’Bu hikaye benim için ziyadesiyle öğretici oldu. Aslında bize anlatılan hikayelerdeki her bir ayrıntı bambaşka bulmacaların birer parçasıymış da, onu halimize göre biz kurup bozuyormuşuz desek, büyük laf mı etmiş oluruz?’’ Yazardan devraldığım adet mucibince Gâlib’i mutaden yad ederim: ‘’Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen, Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen…’’ “Ey insan! Kendine gönül gözüyle hoşça bir bak ki, sen âlemin, yani yaratılanların özüsün ve sen kâinâtın göz bebeği olan âdemsin/insansın.”
Katakofti
KatakoftiGökdemir İhsan · Dergah Yayınları · 201653 okunma