Sonra bir ses duydu uzaklardan;
"Bir şeyin olması ile olmaması senin için aynı değilse sen daha olmamışsın demektir."
Sayfa 296Kitabı okudu
"Behey Yunus sana söyleme derler, Ya ben söylemeyeyim de öleyim mi?"
Sayfa 327Kitabı okudu
Reklam
Bir yazarın dediği gibi...
Karanlıkta karanlığı arıyor gibiyim bazen, bir mum yakıp aydınlatmak yerine...
Sayfa 305Kitabı okudu
"Her şey bizim elimizde değil. İstesek de bazı şeyleri değiştiremeyeceğiz."
Sayfa 137Kitabı okudu
"Ah, mutluluğu arayan psikiyatrist Hektor...Onun cümleleri değil mi?"
"Mutluluk bazen gerçekten sevdiğin biriyle bir cümleyi paylaşmaktır, bazen bir fincan kahveyi, kimi zaman bir tabak patates kızartmasını. Mutluluk olduğun gibi sevilmektir, karşındakini olduğu gibi sevmektir, kendini tamamen canlı hissetmektir, gerektiğinde üzülmeyi, gerektiğinde kutlama yapmayı bilmektir. Tüm bunları paylaşabileceğin gerçek dostlara sahip olmak ise paha biçilmez bir hazinedir."
Sayfa 125Kitabı okudu
"Dal goncayı bir sabah açılmış buldu, Gül melteme bir masal deyip savruldu, Dünyada vefasızlığa bak; on günde Bir gül yetişip, açıp, solup kayboldu"
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Her başlangıç, daha sona varmadan bir yok oluş değil mi aslında? Elimizdeki "şimdi" bile yok olmaya yüz tutmuşken, geçmişle hesaplaşmalar, geleceğin endişeleri ile savrulmalar niye?
Reklam
Herakles'in "Aynı nehirde iki kere yüzülmez." sözü aklına gelir, değişim üzerine fikirler zihninde dolanırdı.
İhsan Oktay Anar - Puslu Kıtalar Atlası sözlüğü
Abıru: 1.Yüz suyu. 2.Irz, namus, şeref, haysiyet. Acuze: Huysuz, yaşlı kadın Adülkahır: (Ödül kahır) Pembe çiçekli, çok yıllık otsu bir bitki Agâh: 1.Bilen, bilgili 2.Haberli Akarca: Sürekli işleyen çıban, fistül Altar: Adak adanan ve kurban kesilen dini yapı, sunak. Arkebüz: XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.