Zuhall

Zuhall
@zuhalmss_
12 Haziran 2006
190 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Türkler Avrupa'dan atılmalıdır. Amerikalı senatör lodge nin dediği gibi İstanbul Türklerden tümüyle arınmalı, bir veba tohumu olan savaşların yaratıcısı, komşuları için küfür olan Türkler Avrupa'dan silinmelidir.
Sayfa 64 - CumhuriyetKitabı okudu
Reklam
İstanbul'a dönmeleri durumunda Mustafa Kemal'e Başbakanlık Rauf Bey e de Deniz Bakanlığı vereceklerini söylüyorlardı. Doğallıkla bunlar tuzaktı. Mustafa Kemal'in gözü bakanlıklarda değil ülkenin tam bağımsız olarak kurtuluşundaydı. Bu da İstanbul'da bakan olmakla değil, Anadolu'da gelişen ulusal güce iyi bir yol gösterici olmakla olanaklıydı.
Sayfa 33 - CumhuriyetKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mustafa Kemal ve ruauf bey'in "Diri diri olmazsa ölü olarak ele geçirilmesi"sağlanmaya çalışıyordu.
Sayfa 17 - CumhuriyetKitabı okudu
İngilizlerin tutumu.
İngilizler Başbakanın bu Aşırı ölçüdeki ülkesini işgal ettirme hevesine yanaşmıyor Mustafa Kemal ile uzlaşmasını öneriyorlardı.Çünkü İngiliz askerlerinde savaş yılgınlığı vardı.Az güçle Anadolu'da gelişen bu akımı kolay kolay bastırabileceklerini gözleri kesmiyordu. Anadolu'ya gönderilecek Osmanlı güçlerinin ulusal direnişçilere katılabileceklerinden kuşkalanıyorlardı.
Sayfa 17 - CumhuriyetKitabı okudu
Reklam
"Mustafa Kemal bize de size de karşı. Ya bizim bir Ordu göndermemize izin ya da siz bir askeri güç göndererek stratejik noktaları işgal edin"
Sayfa 16 - Kaynak = Akşin, s578; sarıhan(1984).ll/101;Sonyel, T. K. Der. Sayı:84, s.51Kitabı okudu
Damat Ferit'in İngiliz yanlılığı.
Damat Ferit ingilizlerce Anadolu'nun işgaline istiyordu. Bir kişinin kendi öz çıkarları için ülkesinin işgalini yabancı güçlerden istemesi korkunç bir olay. Hele bu kişi devletin üst düzeyindeki bir yönetici ise korkunçluk dorukta demektir
Sayfa 15 - CumhuriyetKitabı okudu
İngiltere güdümünü ve yönetimini içeren bir gizli antlaşma İngiltere'ye Türkiye üzerinden her türlü söz hakkı tanıdığı gibi,Boğazların denetimi ve kullanımı ile Müslüman halkın bulundukları bölgelerin yönetimi hakkında da yetki ile donatılıyor. Ötede "Ulusal akımların önüne geçebilecek bir yönetimin kurulmasında" İngiltere'ye "Kolluk kuvveti" kurma görevi ve yetkisi tanıyordu.
Sayfa 15 - CumhuriyetKitabı okudu
İstanbul Hükümeti
Mustafa Kemal Paşa Anadolu'da bir ulusal hareket yaratmaya çalışıyor. Bu ne çocukça bir hayaldir! bütün dünyanın gücüne karşı... Savaştan ezilmiş olan Zavallı Anadolu'nun gücü ile... Kafa tutmasını ne hükmü olabilir? Anadolu'da ne kalmıştır, ne var ki direnebilirsiniz? (Renin, 11.10.1919)
Sayfa 10 - CumhuriyetKitabı okudu
Reklam
İstanbula hükümeti, Atatürk için söylemleri.
Türk ulusunun varlığını ve bağımsızlığını koruyabilmesi bu gibi mecnunca hareketlerden uzak durmamıza bağlıdır(...) kongreye katılanlar bir kısım önemsiz kişilerden oluşmaktadır.
Sayfa 10 - CumhuriyetKitabı okudu
Mucizeler :)
İsmet(İnönü) Paşa'nın anılarında yer alan ve Fransızlarla arasında geçen bir konuşmayı aktardığı ayrıntı, Tekalif-i Milliye uygulamasının mucizeli yanını kanıtlamaktadır: "Ben Lozan Konferansı sırasında, yüzde kırk sorununu Fransızlara anlattığım zaman, biz, halkın nesi varsa yüzde kırkını aldık dediğim zaman, adamların gözleri faltaşı gibi açıldı. Şaşkınlıklar içinde, nasıl aldınız, nasıl yaptınız bunu,diye sordular. Aldık, başka çaremiz yoktu; savaşı böyle kazandık, dedim.
ünlü Mareşal Erich Ludendorf, Der Totale Krieg (Topyekün Savaşı) adlı yapıtında, "anlatmak istediklerinin göz kamaştıran uygulamasının Türk Milli Mücadelesi'nde" olduğunu yazmıştır.
Sakarya Zaferi üzerine Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın 14 Eylül 1921 tarihli beyannamesinde de Tekalif-i Milliye ile ilgili olarak şunlar söylenmektedir: "Gerçekten, milletimiz düşmanın hazırlıklarına karşılık vermek için hiçbir özveriden çekinmedi. Ordumuzu güçlendirmek için para, insan, hayvan, araba, kısacası her ne gerekliyse gönülden gelen bir istekle bol bol" verdi. Avrupa'nın en gelişmiş araç ve gereçleriyle donanmış olan Konstantin ordusundan ordumuzun donanım olarak da geri kalmaması ve hatta ona üstün olabilmesi gibi inanılmaz mucizeyi Anadolu halkının özverisine borçluyuz."
"Rıza Bey {İstanbul) - ( ... ) Samsun'dan dört deveciden bir telgraf aldım. Adıma yazıyorlar; diyorlar ki, Tekalif-i Milliye adı altında memleketin en zenginlerini oluşturan tüccarlardan yüzde 40 aldınız. Bunlar, Tekalif-i Milliye ile verdikleri malın yüzde 20'sini, geri kalan yüzde 60'ının fiyatlarına zam ederek satıyor ve zararını çıkarıyor. Biz hala bu Tekfilif-i Milliye belasından kurtulamadık ve sürekli olarak bunu bizi hakkımızda uyguluyorsunuz.
Resim