(Dünyada tam dört çeşit insan vardır
Birincisi kendi kendinin efendisi olmak ister
İkincisi başkasının efendisi olmak ister
Üçüncüsü kendi kendinin kölesi olmak ister
Dördüncüsü başkasının kölesi olmak ister
Kendi kendinin efendisi olan
Başkasının efendisi olmak istemez
Başkasının efendisi olmak isteyen
Kendinin efendisi olmak istemez
Kendi kendinin kölesi olanla
Başkasının kölesi olan çok benzer birbirihe
Kendi kendinin kölesi olan neyse ne
Başkasının kölesi olmak isteyen
İnsanın da hayvanın da en kötüsüdür)
Radyo tiyatrosu daha güzeldi.
Dili akıcı,hatta kelime hazinesi geniş Arapça sözcükleri Türkçeleştirmeleri daha doğrusu o dönemde dilde kullanımını bize göstermeleri açısından güzel bir eser.
Örnek Hafazanallah.(Allah korusun)
Haza min fazlı Rabbi (İşte bu Rabbimin bana ihsanıdır )
Alıntı:137
Aman Yarabbi! Bizim ihtiyar yine sevgilisine ne diller döküyor, ne diller! Sözlerini işiten bu zavallıyı yirmisinde ateşli bir delikanlı zanneder. Bunlar karı koca değil, Tahir ile Zühre. Baksamza deminden beri genç kadına "Seni seviyorum" dedirtmek için lafı nerelerden dolaştırıp duruyor. Boşuna üzülme, demeyecek işte. Demiş olsa bile öyle yalancıktan, yarım ağızina"Seni seviyorum" demekten ne çıkar? Şahende'nin gönlünde şimdi kim bilir kaç aslan yatar? Damadı
buna "Hazan Bülbülü" diyor, şairlik ediyor. Zavallı
akbaba, dertli dertli ne kadar ötsen, etrafında bahar yapamazsın. Genç bir karga, sözüm ona böyle mevsimsiz bir bülbülden daha fazla insana neşe verir.
***
Hazan BülbülüHüseyin Rahmi Gürpınar · İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,609 okunma