Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Tut ki Ali'den Zülfikar sana miras kaldı.Sende Ali kolu ve yüreği yoksa Zülfikar neye yarar? Mevlana
Sayfa 108
Reklam
Öfkelenir, sigarasını yeniler: — Bizimkiler de maşallah uyurlar. Hiç niyetleri yok uyanmaya... Odada bulunan Zülfikar'a, Saliha Hanım'a, Emine'ye: — Çok çekeceğimiz var bunlardan. Çok canımızı yakacak bu baştakiler. Allah hepimizin yardımcısı olsun!.. diyerek bağlardı bu sözlerini.
Sayfa 134 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Yırtık libasına değil, elindeki elmasa bakılsın. Zülfikar
Anlamsız
Hayatım ab-ı hayat Sözlerim Zülfikar Anlamsız hayat Hayatsız açelya Söylesene bana polyanna Neden ben Nasıl biz Bizsiz kendim Ne kadar ben Yaşam mı Ölüm mü Şşş! Sus
Zülfikar sordu: — Sonunda dediğin ne? Nasıl çıkacağız bu kavganın içinden? Halit: — Çıkamayacağız, diye karşılık verdi, sustu. — Neden? — Çok nedenleri var...
Sayfa 115 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Reklam
— ...günlerimiz doldu Zülfikar Bey, ne yazık ki doldu! Bunu benden duymak nasıl size acı geliyorsa, söylemek de benim için o kadar acı!
Sayfa 112 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
— Yılgın değilim Zülfikar Bey! Hiç yılgın değilim. Aksine, çok başka umutlarım var, ama umutlarım Florina'ya bağlı değil. Yılgın olsam, Paris'e gitmeyi göze alamam!
Sayfa 112 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
— Yine seni çağırıyorlar mı? — Çağırıyorlar. Zülfikar girdi araya: — Gidecek misin? ... — Gideceğim, ama Bursa'ya değil! — Nereye? — Paris'e.
Sayfa 103 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Otelden çıktıklarında kar durmuş, hava günlük güneşlikti yine. Kuru bir soğuk vardı. Zülfikar, otelin kapısı önünde durdu. Göğe baktı: — Dindiğine aldanma, dedi, tam kar havası, topluyor!
Sayfa 99 - Cumhuriyet Kitapları, 13. Baskı: Nisan 2010Kitabı okuyor
Reklam
Aradan geçen bir ayın ardından Hanlık sarayı kapıları açılmış, Türk ve Orkun dışarı çıkmışlar gelmekte olan Banu Çiçek ve iki oğlunu karşılamışlardı. Tomris, başı öne eğik bir şekilde Kurt başlı direk üzerinde dalgalanan sancağın hemen önünde duruyordu. Türk ve Orkun elma ağacına her bir adım yaklaştıklarında Kürşad'ın silueti daha bir belirginleşiyordu. Önünde iki kurt oturmuş sarayı izliyorlardı. Nihayet elma ağacının altına vardılar. Türk kabzası ile birlikte Zülfikar'ı Kürşad'a uzattı. Kürşad kılıcını kuşandı...
Alıntıya Gel-Okuyu(Yol)Cu!
Bir kadına duyulan sevgi, bedensel bir arzu bile ona tanrısal bir hikmet yüklenmeden, doğanın bütün şöleni o be­dene yansıtılmadan, sevgi bir mucizeye dönüştürülmeden söylenemez. Söylenirse bu, sevgiliye, ona duyulan aşka, in­sanın büyüklüğüne yapılabilecek bir aşağılama, bir haksızlık, sözcüğün hakiki ve mecazi anlamıyla bir günahtır. Çünkü bu sevgi, gider varlığını bir büyük varoluştan alır. Bu sevgi ne kadar büyük olursa, insan üzerinden tanrıya/doğaya o ka­dar büyük sevgi gösterilmiş olacaktır: "Kim güzele candan aşık olurdu/ Allah'ın sevgisi kula düşmeden. " Kula düşen sevgi böyle bir yüceden geliyorsa, sevgiliye söylenecek söz, sevenin de sevilenin de yaratıcısına yakışır olmalıdır: "Cemali güneştir dil­leri ayet/ Kaşları Zülfikar gözleri Tevrat/ Zülüfleri Zebur İncil'dir kamet/ Muhabbet gönlümü Kuran'a çekti. " Aşığımız bir aşkın esrarına ermiştir yine. Dil, doğadan ve eski büyük aşklardan alacaktır anlatım gücünü: "Bazı güneşteyim bazı yeldeyim/ Bazı yağmurdayım bazı seldeyim/ Bir Leyla peşinde ıssız çöldeyim/ Bir garip Mecnun'a yoldaş gibiyim. " İmgesel dolayımını bu kadar kutsaldan, doğanın büyüklüğünden alan bir aşkın bitişi de başlangıcındaki coşkusuna yakışır bir acıyla dile gelecektir: "Yüce bir dağ idim dümdüz eyledin/ Ayaklar altında bir toz eyledin/ Akan pınar idim susuz eyledin/ Güzel baharımı kara çevirdin// Ben isminden başka lisan bilmezdim/ Kemalinden başka sultan bilmez­ dim/ Gül yüzünden başka Rahman bilmezdim/ Yaktın bu gönlümü nara çevirdin. "
Mevlana ne güze söyler, "Tut ki Ali'den Zülfikâr sana miras kaldı. Sende Ali kolu ve yüreği yoksa Zülfikâr neye yarar?" (Mesnevi, Cilt 5)•
ZÜLFİKAR Yenecek olsak Beşiktaş'ı tutmazdık zaten... Onu da geçtim, bu dünyaya biz yenilmek için doğmuşuz...
GAYB MESELESİ
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir: Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
Sayfa 216 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.