Bu kitap hakkında ne yazılabilir ki.... Okumak için bile onca ötelediğim zamanı düşünüyorum. Kime sorsam karışık sıkılabilirsin dedikçe gözüm korkmuştu. Veeee sonunda okudum. İyi ki okumuşum. Korkmayın OKUYUN.
Dil eski Türkçe ağırlıklı. Bu size ağır gelebilir ve hatta sıkabilir ama pes etmeyin daha sonra alışıyorsunuz, benımsiyorsunuz. Olayın geçtiği zamanı anlatmak adına böyle olmalıydı.
Kitapta hiç kimse başkarakter değil. Bünyamin sık sık ön plana çıksa da tüm yan karakterler ayrı ayrı özenerek anlatılmış ve anlatım öyle güzel ki gözünüzün önünde canlanıyor adeta...
Olaylar 1681 de İstanbul da geçiyor Tabii bu kitapta Konstantiniye olarak geçiyor. Öyle güzel bir tarzı var, o kadar güzel kelimelerle oynanmış ki adeta sihirbaz gibi... Gülümsetiyor, hayrete düşürüyor, üzüyor, heyecanlandırıyor ve size not aldırıyor. İstanbul'un her köşesinde geziyor okuyucu Saray avlularında, Galata daki meyhanelerde, dilenci evlerinde, Rum semtlerinde, köle pazarlarında.
Kahramanlarımız Bünyamin, Arap İhsan Efendi, Alibaz, Uzun İhsan Efendi , Zülfiyar kubelik ve Ağlaya....
Okuyun seveceksiniz.....