Zülfü Livaneli'nin "Engereğin Gözü" kitabı, Osmanlı İmparatorluğu zamanında geçen, etkileyici bir hikaye anlatıyor. Kitapta, Harem denen saray bölümünde yaşayan Süleyman adında bir görevlinin gözünden olayları izliyoruz. Süleyman, hem Harem'in gizemli dünyasını hem de saraydaki acımasız taht kavgalarını görüyor. Livaneli, bu hikaye üzerinden köleliğin ne kadar kötü bir şey olduğunu ve kölelerle efendiler arasındaki ilişkinin ne kadar zor olduğunu anlatıyor. Şehzade Bayezid'in aniden başa geçmesiyle saraydaki her şey değişiyor. Yazar, iktidar hırsının insanları nasıl değiştirdiğini ve en yakınındakilere bile nasıl düşman edebildiğini çok güzel bir şekilde gösteriyor.
"Engereğin Gözü", sadece eski bir dönemi anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda insanların ne kadar acımasız olabileceğini ve hayatta kalmak için neler yapabileceğini de düşündürüyor.
Livaneli'nin anlatımı sürükleyici olduğu için okurken kendinizi o dönemin sarayında gibi hissediyorsunuz ve kitap bittiğinde iktidar ve insan ilişkileri hakkında uzun uzun düşünüyorsunuz.
"Mutluydum ve ömrüm böyle sona erecek sanıyordum,ama yanılmışım."
Herkese Merhaba,hem müziğini hem eserlerini çok sevdiğim,1997’de "Balkan Edebiyat Ödülü" almış; Alman Der Spiegel dergisi tarafından hazırlanan "1925/2025 Arası En İyi 100 Roman" listesinde yer alan Zülfü Livaneli'nin "Engereğin Gözü"
Kitap II. Abdülhamit’in son dönemlerini anlatıyor. Son dönemlerinden ziyade ilk tahta çıktığı dönemi anlatacağını düşünerek kitabı satın almıştım. Ancak beklediğim gibi çıkmadı. Ara ara o dönemlerden hikayeler sunsada, genelde son dönemlerindeki sürgün ve hapis hayatı yıllarından bahsedilmiş. Ben çok beğenmedim zamanda sürekli kaymaların olması kitabın zaman algısını maalesef yok etmiş. Livaneli biraz dramdan beslenen bir yazar ve drama abandıkça abanmış. Tarihsel açıdan bakışların nesnelliğini bir nebze kaybetmiş ve taraflı bakarak anlattığı yerler olmuş. 7/10
"Mutluluk”, ülkenin toplumsal ve kültürel dokusundan parçaları ele alan bir eser olmuş. Hikaye, üç farklı karakterin hayatlarının kesiştiği bir noktada bir araya gelmelerini anlatıyor.
Tecavüze uğramış ve töre cinayetine kurban gitmek üzere olan genç bir kız. Meryem’in hikayesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve adaletsizlik konularını vurguluyor.
Zorlu bir askerlik dönemi geçirmiş ve Meryem’i öldürmekle görevlendirilmiş amca oğlu. Cemal’in iç çatışmaları ve vicdanı arasındaki mücadelesi
Tükenmişlik sendromuyla mücadele eden tanınmış bir akademisyen olan İrfan, kendi iç dünyasında sorgulamalar yapıyor ve hayatın anlamını arıyor.
Livaneli romanda sınıf ayrımcılığı, ahlaki değerler, insan hakları ve toplumsal adalet gibi evrensel temaları işliyor. Ve dikkatimizi o tarafa çekmeye çalışıp bir farkındalık oluşturmak istiyor.
Her zamanki gibi akıcı bir üsluba sahipti
Tarihi dekor olarak kullanarak, Osmanlı İmparatorluğunun en karışık ve acılı dönemlerinden birini anlatıyor roman. IV. Murat, Padişah İbrahim, IV. Mehmet. Dönemi yaşanan olay örgüsü içinde insan psikolojisinin derinliklerine inen harika bir roman.
Romanda iktidarın, çevresinde ışık görmüş pervaneler gibi dönen insanları bakışıyla her canlıyı etkisiz hale getiren bir Engerek misali nasıl etkilediği anlatılıyor.
Ana karakter Hadım bir zenci. Bu zenci bazen bir kahraman, bazen bir korkak. Kimi zaman imparatorluğa kendini eş gören biri..kimi zaman surlar arasında gezinen bir hamam böceği kadar değersiz.
Livaneli'nin kalemini çok seviyorum okuduğum her eserinde inanılmaz heyecan duyuyorum. Bir çırpıda okuyacağınız bir kitap olacak eminim.
Okuyacak olanlara Keyifli okumalar diliyorum.
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2025 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.43.2