Ne güzel özetlemiş Livaneli..
...21. yüzyılda büyük şehirlerimizi kuşatan benzerleri gibi uzun bacaklı, bakımlı kumral saçlı, giyimine özen gösteren çok hoş bir kadındır ve bütün güzel kadınlar gibi korkutucudur, tedirgin edicidir çünkü çocukluğundan beri ne kadar güzel olduğunu duyarak büyümüş bütün alımlı kızlar gibi, okul yıllarında, güzelliği karşısında afallayan ergen oğlanları parmağının ucunda oynatmayı öğrenmiştir. Güzelliğin ve cinselliğin çok önemli bir silah olduğunu kavrayan bir komutan gibi düzenlemiştir hayatını. Annelerimizin kuşağında bulunmayan bir üstünlük duygusuna sahiptir erkekler karşısında; kimseye sevdalanmaz, kendisine aşık olunmasını bekler. Hizmet etmez, hizmet edilmesini bekler, erkeğin ona kapı açmasını, iltifat etmesini, pahalı hediyeler almasını bekler, övülmeyi bekler, arkadaş toplantılarında ikisinin de bildiği bir hikayeyi kendi anlatır ve kocasının susmasını ister. Kısacası bu İslam ülkesinde yüzyıllarca ezilmiş hemcinslerinin intikamını tek bir hayatta almak istercesine pusuda bekler...
Kişisel kitaplar hakkında düşüncemi çok güzel özetlemiş
Vıcık vıcık yüzeysellik yayan şu “kişisel gelişim” kitaplarının bağırıp durduğu “İstersen yaparsın!” sözü tam bir kandırmacaydı. İnsan ancakyapabileceğini isterdi. “İstemek” kavramı, “dilemek”ten ve “hayallere dalmak”tan farklı bir şeydi. Bedelini göze almakla, gereğini yapmakla ilgili bir şeydi.
Reklam
Sanırım rutin hayatımızın sonucunu, Livaneli çok güzel özetlemiş ...
Aynı yollar, aynı insanlar, aynı dedikodular.
Sayfa 258Kitabı okudu
Zülfü Livaneli çok güzel özetlemiş
"Bir şeyler yapıyorum; yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum.. Yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde.. sanki içimde derin bir hiçlik var.."
Ne güzel özetlemiş...
Tiyatro denilince herkesin aklına İngiltere, Rusya gibi ülkeler gelir ama bence hiçbir ülkedeki tiyatro yaşamı, Türkiye’nin eline su dökemez. Çünkü biz, ülke olarak dünyanın en büyük tiyatrosuyuz. 70 milyon kişilik bir tiyatro bu. Sahnede demokrasi dekoru var, hukuk dekoru, medya dekoru, ekonomi dekoru var. Milliyetçilik, sağcılık, solculuk, sanat, kültür, dincilik, Batıcılik, laiklik; bunların hepsi var. Ama bir de bakıyorsunuz ki arkası yok bunların. Seyircinin izlemesi için sadece ön yüzleri hazırlanmış. Şatafatlı dekorlar, oymalar, kakmalar, süslemeler hep seyircide gerçeklik duygusu uyandırabilmek için hazırlanmış. O cicili bicili dekorları ve göz kamaştıran ışıkları gördüğünüz anda heyecana kapılıp arkalarında çok büyük yapılar olduğunu sanıyorsunuz. Ve yanılıyorsunuz. Hepsi dekor!
Sayfa 235 - Doğan KitapKitabı okudu
Zülfü Livaneli çok güzel özetlemiş "Bir şeyler yapıyorum; yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum.. Yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde.. sanki içimde derin bir hiçlik var.."