Zülfü Livaneli'nin muhteşem romanı "Huzursuzluk," derin bir etki bırakarak bizleri kendi iç dünyamıza davet ediyor. Sayfalarda kaybolurken, kahramanların acılarına ve sevinçlerine ortak oluyor, nefes alıp verirken de onlarla aynı duygusal dalgalara yelken açıyoruz. İbrahim'in çocukluk arkadaşı Hüseyin'in beklenmedik
Ben küçük bir çocukken evimize her gün Hürriyet Gazetesi girerdi. Kelebek ekindeki Alpago çizgi romanı başta olmak üzere, spor sayfaları ve hatta köşe yazarları ilgimi çekerdi. Bu durum liseye başladığım döneme kadar sürdü ve biz, ben liseye geçtiğimde Hürriyet’i bıraktık. Livaneli’nin adını ilk defa oralarda okumuş olmalıyım. Özellikle
"Dışarda
bir bayrak gibi dalgalanırken adı,
içerde O
ihtiyarladı.."
Benerci için yazılan bu satırları Nazım kendi için de yazmıştır. Dışarıda, hem ülkesinde hem dünyada ünü artarken o yıllarca demir parmaklıkların ardında bekledi. Beklerken umudun adı, devrimin savaşçısı, aşkın da temsilcisi oldu. Nazım Hikmet'in tüm eserlerini okuma
Livaneli..
Müzisyen, senarist, politikacı, yönetmen. Ve en önemlisi güçlü bir yazar. Livaneli'nin kalemiyle ilk olarak bu kitapta tanıştım. Livaneli diyince birçoğunun aklına Serenad kitabı gelir. En çok okunan, en çok sevilen kitabı odur çünkü. Fakat benim ilk olarak Huzursuzluk kitabıyla başlama sebebim; yakın bir arkadaşım bu kitabı okurken
Zülfü Livaneli'nin Serenad'dan sonra bitirdiğim ikinci eseri, Huzursuzluk.2016 yılında yayınlanan kitap Livaneli'nin son eseridir ve yürek burkan bir hikaye ile okuru Ortadoğu gerçeğiyle yüzleştiren bir kitaptır. Kitabı okurken Başından sonuna kadar bu huzursuzluğu hissediyorsunuz. Sanki kitaba başladığım andan itibaren diken üstünde gibi
*Biyografi kitabı olduğundan mütevelli üst düzey spoiler içerir !
Sevemiyorsan, dayanışmıyorsan, bir şiirden bir kitaptan, bir müzikten keyif alamıyorsan, türkü mırıldanmıyorsan, dostluk geliştiremiyorsan, canı yananların sesine sağır kesilmişsen, aklı başında olmanın ne manası var?" diyen Ali Şeriatı ile giriş yapmak istiyorum. Sizleri
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~
Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!..
1
Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir...
Kitab-ı Aşk, İskender Pala
"Düşünce kültürden türer. Kültürün beslediği düşünce ise üretime dönüşür. Gelişmiş ülkelerin sadece tüketimini, teknolojik seviyesini ve refahını görmek,meyvelerin gözünü dikerek ağacı görmemek demektir. Ağaç kültürdür.
Zülfü LİVANELİ
Senin şarkılarınla büyüdük; yeri geldi leylim ley dedik,yeri geldi bu bizdeki sevda değil dedik