432 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
* Konstantiniyye Oteli * #zülfülivaneli Yorumum : Eski Bizans kalıntıları üzerine kurulan Konstantiniyye Otelinin açılış gününde zengin patronunun sağ kolu Zehra’nın üzerinde şekillenen olay örgüsü zamanın geçtiği ama kötülüklerin geçmediğini gözlere seriyor.İlk defa Zülfü Livaneli okuyacaklar için bence ilk kitap bu olmamalı diye düşünüyorum.Keyifli ama bol eleştirili ve olumsuz bakan bir kitap izlenimi de yaratıyor insanda. Alıntılar… Kadın aşktan ölmez ama ondan yoksun kalınca solar. Bir ilahi adalet var değil mi? Var elbette, âciz bir kul olarak zaman zaman kuş­kulara kapılsam da güvendiğim tek şey kefenin cebinin ol­mayışı. Sevda, beklemediğin anda başına gelen bir hışım, bir kasırga, bir yıldırım. Her an başına gelebilir, ölümcül bir kaza gibi. Ölmek güzel, ölmek sakin, öl­mek korkutucu değil; durgun bir liman. Bu dünyada o kadar çok aşk sözü ediliyor ki, adının anlamını düşünmediğin gibi aşkın anlamını da düşünemiyorsun artık. Evliliğe giden yol harcamadan, evlilik ise karı kocanın baş başa verip tasarruf etmesinden geçer. Herkese göre “mükemmel”di ama içi cam kırıklarıyla doluydu.
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202018.5k okunma
140 syf.
·
Not rated
DENİZ, DENİZ, DENİZ
Toplumlarda öne çıkmış bazı kişilikler ya da gruplar toplumla bağ kurmak için kendilerine göre bazı aletler seçerler. Müzisyenler alet olarak müziği, diktatörler zorbalığı, dinciler dini, siyasetçiler yalanı.... Edebiyatçılar da yazıyı seçer. Bana da en yakın gelen alet de edebiyatçıların aleti, ancak bunları okuyan, anlayan ve daha sonra da ona
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202127k okunma
Reklam
Müzik severlere.. (Zülfü Livaneli-Sevda değil)
Aşkın tehlikelerini bilerek kendini ebediyen bu duyguya kapatan ben değil miydim? Kara Sevda gözleri bağlı olarak bir uçurumun kıyısında yürümek değil miydi? Birine sevdalanmak, donmuş bir gölde, nerede ve ne zaman kırılacağını bilmene imkan olmayan ince buzlar üzerinde yürümek anlamına gelmiyor muydu?
Kara sevda, gözleri bağlı olarak bir uçurumun kıyısında yürümek değil miydi? Birine sevdalanmak, donmuş bir gölde, nerede ve ne zaman kırılacağını bilmene imkân olmayan ince buzlar üzerinde yürümek anlamına gelmiyor muydu?
"Bu benimki sevda değil" diyor Zülfü Livaneli..
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
198 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.