'Ey müminler! Bilin ki, mümin olmakla diğer insanların üstlenmek istemeyecekleri bir yükün altına girdiniz. Kan, gözyaşı, yalanlama, kötü muamele, işkence, zulüm, baskı, yoksulluk, aşağılanma, alay, hakaret... sizlerin karşılaşacağı zorluklar olacak. Çünkü, sizler haksızlığın, zorbalığın, sömürünün, baskının, zulmün, işkencenin, sahtekarlığın, dalaverenin, kötülüğün, ahlaksızlığın, sapıklığın... hakim olduğu bir dünyada, bütün bunlara meydan okuyan ve en güzel ahlak üzere yaşayan şahsiyetler olacaksınız. Meydan okumanız sadece sözle değil, daha ziyade ve bilhassa tutum ve davranışlarınızla olacak; yaşantınızla gerçekleşecek. Bütün bu olumsuz özelliklere karşı hakkın, adaletin, iyiliğin, ahlakın, doğruluğun... temsilcileri olacaksınız ve üstelik çoğu zaman sayı itibariyle insanların arasında azınlık olacaksınız. Elbette ki bütün bunlar kolay şeyler değildir.'
Cennet, anaların ayakları altındadır!
Çünkü onların eğitiminden geçen nesillerimiz, adaletin yeryüzündeki temsilcileri olarak zulmün başına bela olurlar...!
16.59
Sayfa 108Kitabı okudu
🌔 Küresel Oligarşi ve Yerli İşbirlikçi Oligarklar
Oligarşi siyasal ve ekonomik gücün bir kaç kişiden oluşan küçük bir grubun elinde bulunduğu dayatmacı yönetim sistemine denir. Bu kişilere de oligark denmektedir.
Böyle bir sisteme yönetim denebilir mi?
Bugün dünya böyle bir zulüm ile karşı karşıyadır.
Oligarşi sömürge düzeni kurduğu her
Resûlullah başta olmak üzere iman edenlere ilan olundu ki; mümin olmak ve İslam'ı başkalarına ulaştırmak gayesiyle özel çalışmalar yapmak kolay bir iş değildir. Yine bu ayetle(Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız. (Müzzemmil, 5)) denilmiş oldu ki; "Ey müminler! Bilin ki, mümin olmakla diğer insanların üstlenmek istemeyecekleri bir yükün altına girdiniz. Kan, gözyaşı, yalanlama, kötü muamele, işkence, zulüm, baskı, yoksulluk, aşağılanma, alay, hakaret... sizlerin karşılaşacağı zorluklar olacak. Çünkü, sizler haksızlığın, zorbalığın, sömürünün, baskının, zulmün, işkencenin, sahtekarlığın, dalaverinin, kötülüğün, ahlaksızlığın, sapıklığın... hakim olduğu bir dünyada, bütün bunlara meydan okuyan ve en güzel ahlak üzere yaşayan şahsiyetler olacaksınız. Meydan okumanız sadece sözle değil, daha ziyade ve bilhassa tutum ve davranışlarınızla olacak; yaşantınızla gerçekleşecek. Bütün bu olumsuz özelliklere karşı hakkın, adaletin, iyiliğin, ahlakın, doğruluğun... temsilcileri olacaksınız ve üstelik çoğu zaman sayı itibariyle insanların arasında azınlık olacaksınız. Elbette ki bütün bunlar kolay şeyler değildir."
ZULMÜN TEMSİLCİLERİ
"Firavun"dur isimleri , unvanları, şöhretleri; özelde Mısır'ı genelde dünyayı yönettiklerini zannederler.
"Firavunlar"dır adları, özelde Mısır'ın genelde tüm dünyanın mazlum coğrafyalarında insanlığa kan kusturan zulmün temsilcileridirler.
Söyledikleri yalanlara kendilerini de inandıran bu zavallılar, kendi gölgelerinden bile korkacak kadar acizlerdir aslında.
Sayfa 5 - DiyanetKitabı okudu
ZULMÜN TEMSİLCİLERİ
Tanrıların dünyadaki yansıması olarak görürler kendilerini, yeryüzünde adalet dağıtan tek merci olduklarını iddia ederler , halk onlara hizmet için yaratılmıştır, bütün mülkün sahibidirler , hatta bazen o kadar ileri giderler ki ilâhlık iddiasında bile bulunabilirler.
Sayfa 5 - DiyanetKitabı okudu
Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız (Müezzemil, 73:5)
“Ey müminler! Bilin ki, mümin olmakla diğer insanların üstlenmek istemeyecekleri bir yükün altına girdiniz. Kan, gözyaşı, yalanlama, kötü muamele, işkence, zulüm, baskı, yoksulluk, aşağılanma, alay, hakaret...sizlerin karşılaşacağı zorluklar olacak. Çünkü sizler haksızlığın, zorbalığın, sömürünün, baskının, zulmün, işkencenin, sahtekarlığın, dalaverenin, kötülüğün, ahlaksızlığın, sapıklığın...hakim olduğu bir dünyada, bütün bunlara meydan okuyan ve en güzel ahlak üzere yaşayan şahsiyetler olacaksınız. Meydan okumanız sadece sözle değil, bilhassa tutum ve davranışlarınızla olacak; yaşantınızla gerçekleşecek. Bütün bu olumsuz özelliklere karşı hakkın, adaletin, iyiliğin, ahlakın, doğruluğun...temsilcileri olacaksınız ve üstelik çoğu zaman sayı itibarıyla insanların arasında azınlık olacaksınız. Elbette ki bütün bunlar kolay şeyler değildir.”
Sayfa 143
Bu hep böyledir
O, Resûlun getirdiği şekliyle olan İslam'ı savundu. Hayatını bu dava için harcadı. Dinin esasları gibi kabul edilip sultanların zulmünü meşru göstermekten başka bir şeye yaramayan cahiliye unsurlarına karşı, gerçeği açıklayıp halka ne yapması gerektiğini gösterdi. Zulmün, kanın , işkencenin temsilcileri karşısında hep tek başına mücadele etti. Fakat etkilenmeye açık halk, çıkarlarına engel olunanlar tarafından kolayca aldatıldı. Bundan dolayı, İbn Teymiyye'ye karşı bilinçsiz bir muhalefet oluştu.
Sayfa 94Kitabı okudu
