Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
gözlerimi kapatabilseydim rüyalar elimden tutup götürürdü. yükselir, süzülürdüm yeni bir gökyüzünde kederlerimi unuturdum Hayalimde seyahat edebilseydim Aşkın ve umutların büyüdüğü, acıların dindiği saraylar ve geceler inşa ederdim bir dünya ki zulüm ve sefalet ile özellikleri gölgelenen insanları görürsünüz ve inşa ettiğimiz her şeyi yıkan acı bir gerçeklikten muzdariptir bir dünya ki düşlerimizi ezen zorbalığın yükselen duvarlarını görürsünüz ve tüm kalplerde karanlık ve açgözlülük hüküm sürer
Ahlâk, ikinci insana yalan söylememektir. En büyük ahlâk kuralıdır bu zaten. Efendimize "Mümin, zina eder mi, kumar oynar mı?" diye sorulduğunda. İnsandır yapar, sonra tövbe eder diyor. " Yalan konuşur mu?" dendiğinde "Onu yapmaz, onu yapmaz," buyuruyor. Çünkü açık bir zulüm öbür taraf için. İnsan aldatıyorsun. En büyük ahlaksızlıktır yalan.
Reklam
Birinin birini öldürmeyişi insanoğlunun mucizesi değil midir... Elinde fırsat var ama çekip vurmuyorsun. Zulüm yapsa bile sabrediyorsun!
Artik beklenecek mekân kalmadı Kudüs'te Artık mekân insansız kaldı Kudüs'te Tuğyanın azı dişleri dikildi Kudüs'te Siyonizm ve yerleşim yerleri dikildi Kudüs'te Artk taşın bir değeri kalmadı Kudüs'te Artık ezanlar duyulmaz oldu Kudüs'te Isgal, hüznün acılarını dikti Kudüs'te Zeytin ağacı düşmanlanı çoğaldı
... Deli divane olmuş, bunamış toprak Zulüm, savaş ve yas evleri Zorbalık yolsuzluk yaydılar Anneyi ve kundaktaki bebeği vurdular.
Bu hasta ve gaddar ve bedbaht asrın bela ve vebasından ve zulüm ve zulmetinden en mücerreb bir kurtarıcı, Risale-i Nur'un mizanları ve müvazeneleriyle, neşrettiği nur olduğunu kırkbin şahid vardır. Demek Risale-i Nur'un dairesine yakın bulunanlar, içine girmezse, tehlike ihtimali kavîdir.
Reklam
Farklı ülkelerde yaşasalar bile, imkânları el verdikçe, müslümanların birbirlerine yardım etmelerinin farz oluşu: Âlimler ve mezhep imamları, müslümanların güçleri yettiği takdirde, yeryüzünün neresinde olursa olsun ezilen, tutsak olan veya zulüm gören müslüman kardeşlerini kurtarmaya muktedir olup da bunu yapmazlarsa, büyük bir günaha girdiklerine dair ittifak etmişlerdir.
Nazım Hikmet
İnsanlarım, ah, benim insanlarım, antenler yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa rotatifler, kitaplar yalan söylüyorsa, duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa, beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların, dua yalan söylüyorsa, ninni yalan söylüyorsa, rüya yalan söylüyorsa, meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı, ses yalan söylüyorsa, söz yalan söylüyorsa, ellerinizden başka herşey herkes yalan söylüyorsa, elleriniz balçık gibi itaatli, elleriniz karanlık gibi kör, elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun, elleriniz isyan etmesin diyedir. Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız bu ölümlü, bu yaşanası dünyada bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir
Hitler Silahlanma Destekçisiydi
İnsanlarda aklın geleceği tahmin hususunda sahip olduğu kabiliyet ölçüsüne göre 1918 Kasım'ındaki barış bizi yavaş yavaş köleliğe götürecek denebilirdi. Tarih her misalle ispat ediyor ki, mecbur olmaksızın silahlarını teslim eden milletler ileride geleceklerini tekrar kuvvet yoluna başvurarak değiştirmektense alçaklıklarla, zulümlere tahammülü tercih etmektedirler. Bu seçim insanidir. Akıllı bir galip yeniklere aşırı isteklerini imkân derecesinde aşamalarla kabul ettirmeye çalışacaktır. Her türlü moral kuvvetini kaybetmiş bir milletin artık zulüm ve baskı hareketlerinin her birinde silaha sarılmak için kafi bir sebep bulamayacağını tahmin etmeye galibin hakkı vardır.
Sayfa 517Kitabı okudu
Savcı Kâzım Alöç ayağa kalkar ve hâkime karşı yüksek sesle şunları söyler: “Efendim biz bunları huzurunuza misafir olarak değil, hükümeti devirmek isteyen vatan hainleri, katiller, caniler diye sevk ettik. Binaenaleyh kendilerini Pera Palas Oteli'nde oturtacak değildik. İcabında casusluktan, icabında her şeyden şüphe edecektik. Huzurunuza reisicumhur namzedi olarak çıkmadılar. Onun için her yerden geçeceklerdi ve onlara her nevi zulüm caizdi." Avukat Kenan Öner ayağa kalkar ve şiddetle itiraz eder: "Bu sözleri iddia makamı mı söylüyor? Rica ederim, huzurunuzdakiler katiller, caniler değil sadece maznunlardır."
Reklam
Reis Bey-Necip Fazıl Kısakürek
Hukuk okumak her dâim beni ürkütmüştür ve ürkütüyor. Benliğime vurulacak zincirlere göğüs geremeyeceğimin endişesiyle bir ömür tüketmek kendime yapabileceğim en büyük zulüm olduğu düşüncesindeyim. Aciz olan ben bunu unutturacak etmenlere karşı direnecek iradede miyim? Bu kitap, korkularımın yazıda derlenmiş hâli olduğunu söyleyebilirim. Kitap, bir yığın sosyal algının gölgesinde kalmış hakikatleri tokat gibi vurmaktan hiç geri durmuyor. Acziyet, Merhamet, Rahmet; Sonu selâmet... Efendim okuyun, okutun (özellikler REİS BEYİN duruşmadaki konuşmalarına dikkat kesilin, bir alıcı gözüyle bakıp ne kapabiliyorsanız kapın) oldukça önemli ve etkileyici bir kitaptı.
Reis Bey
Reis Bey
''Bilsinler ki zulüm daima ezilenin (mazlumun) yüreğin­deki ezikliği kine dönüştürür. Ve bir zaman gelir ki bu kin, ayaklanma ve intikam fikrini doğurur.''
"Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur."
Sayfa 97
Atsız da savunmasında işkenceleri şöyle anlatır: "Emniyet Müdürlüğü'nde işkence odasındaki feryatlarını kendi hücremden ıstırapla dinlediğim, mahkemede ilk tahkikattakine aykırı ifade verirse yeniden aynı işkenceye sokulmakla tehdit edildiğini bildiğim Reha... İnsanların insan gibi hava ve güneş görerek yaşayacağı kocaman bir askerî
Zulüm bir alışkanlıktır; insanda bu alışkanlığın kökleşmesi, sonunda hastalığa dönüşmesi mümkündür.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.