Allahû Tealâ, ruhumuzun Allah’a dünya hayatını yaşarken ulaşmasını 12 defa farz kılmıştır. 1. Zumer-54 7. Şûrâ-47 2. Fecr-28 8. Muzzemmil-8 3. Rûm-31 9. Ra'd-21 4. ZÂriyât-50 10. Yûnus-25 5. Lokmân-15 11. Mâide-7 6. En’âm-152 12. Nisâ-58
"De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allâh’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allâh bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslîm olun, sonra size yardım edilmez.” (ez-Zümer, 53-54) “En büyük felâketler içinde dahî ümîdini kaybetme. Unutma ki ilik, en sert kemiğin içinden çıkar.” (Hâfız)
Reklam
Zümer Sûresi ~ 53, 54
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez.
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
Dinimiz besmele ile başlar, formülü besmeledir, her işe besmeleyle başlamayı emreder. Besmele ise Allah’ın Rahmân ve Rahîm sıfatlarını içerir. Kur’ân öyle bir Allah tasviri sunmaktadır ki “merhameti kendisine ilke edinmiş” (En’âm 6/54) olan bu Allah; “Ey Benim günahkâr, şirke bulaşmış kullarım! Allah’ın rahmetinden asla ümit kesmeyin. Şirkten vazgeçerseniz size affedecektir.” (Zümer 39/53) buyurmakta; “Benim rahmetimden ancak kâfirler ümit keser!” (Bkz. Yûsûf 12/87) demektedir
Sayfa 80 - Marmara Akademi YayınlarıKitabı okudu
LV
Gene gel, gene gel, her neysen, ne etmişsen gene gel; kafirsen, ateşe tapıyorsan, puta tapıyorsan gene gel. Bu bizim kapımız, bu bizim eşiğimiz, ümitsizlik kapısı, ümitsizlik eşiği değildir; yüz kere tövbeni bozmuşsan gene gel.* * Bu rubainin, baba Afdal-i Kaşi’ye aid olduğunu söyleyenler varsa da onun neş’esine uymadığı gibi çağında yazılan ve
227 öğeden 411 ile 227 arasındakiler gösteriliyor.