İtminana erenler hariç :)
"Kendinize mutlu olup olmadığınızı
sorduğunuz anda, artık mutsuzsunuzdur..."
Yaşam Sanatı
Zygmunt Bauman
“İnsanın kişiliğine en çok zarar veren şey, bir gösteri izleyerek zaman geçirmektir. Çünkü o anlarda, eğlence aracılığıyla, ahlaksızlık büyük bir kolaylıkla gelip içimize yerleşiverir.”
Yaşam Sanatı
Zygmunt Bauman
"Bütün sanatların muhtemelen en zahmetlisi
olan 'kendi olma' sanatı, başkaları
tarafından dayatılan ya da telkin edilen
tanımları ve 'kimlikleri' azimle reddetme ve
defetmeye dayanır."
Yaşam Sanatı
Zygmunt Bauman
Bi ben kaldım herhalde eski kafalı :)
"Fedakârlık kültürü artık ölmüştür. Kendimizden başka bir şey uğruna yaşamanın yükümlülükleriyle kendimizi belirlemeyi bıraktık."
Yaşam Sanatı
Zygmunt Bauman
“Mutsuzluğun tek nedeni, insanın odasında sessizce nasıl oturacağını bilmemesidir.”
Yaşam Sanatı
Zygmunt Bauman
“Tutkulardan kurtulmuş bir zihin kale gibidir.”
Yaşam Sanatı
Zygmunt Bauman
"Farkında olalım veya olmayalım, hoşumuza
gitsin veya gitmesin, yaşamlarımız sanat
yapıtıdır."
Yaşam Sanatı
Zygmunt Bauman
"Bekleme'nin kirli bir kelime haline geldiği bir çağda yaşıyoruz. Giderek herhangi bir şey için bekleme zorunluluğunu olabildiğince yitirdik ve yeni, favori sıfatımız 'hemen' oldu."
Yaşam Sanatı
Zygmunt Bauman
Yaşam Sanatı, Zygmunt Bauman ,Ayrıntı Yayınları
“Her birey kendi yaşamını yaratan sanatçı olabilir mi?”
Yaşam Sanatı,
Zygmunt Bauman ,Ayrıntı Yayınları
Gerçekten ilelebet hatırlamamız gereken şey herhangi bir şeye ve herhangi birine ömür boyu bağlılık konusunda ant içmekten kaçınmak gerektiğidir.
Bekleme'nin kirli bir kelime haline geldiği bir çağda yaşıyoruz. Giderek herhangi bir şey için bekleme zorunluluğunu olabildiğince yitirdik ve yeni, favori sıfatımız 'hemen' oldu.
Zygmunt Bauman, Yaşam Sanatı
Hız çağında yaşamak ve filozof kırlangıcın sor(g)usu
Sabahattin Ali, kitap yazma âdetleri olsaymış “yazacakları kitaplar muhakkak ki üniversitelerde okutulur” olacağını düşündüğü kırlangıçlardan ikisinin, söğüt dalındaki konuşmalarıyla özünde aşk olan bir ‘yaşam felsefesi’ kurguladığı “Kırlangıçlar” (Varlık, 1.3.1935) başlıklı öyküsünde, karşı