Belki de ölüm, içe doğru bir patlama olmaktan çok, dışa doğru bir patlamadır ve yaşayarak geliştirdiğimiz (bazılarının “ruh” adını verdiği), kişisel anılar ve pişmanlıklardan, dolayısıyla çaresiz acı çekiş veya görevini yapmanın getirdiği huzur duygusundan da oluşan yazılımın, evrenin çevrintileri ile sevgi arasında bir yerlerde, bıraktığı izdir.