Gregor Samsa; yaşı ilerlemiş annesine ve babasına rahat bir yaşam sağlamak, kız kardeşine de iyi bir konservatuar eğitimi aldırmak için yaşar. Bunun için pazarlamacı olarak çalışır. Ne var ki Samsa, bir sabah tedirgin ve huzursuz edici düşleri geride bırakıp uyandığında kendini büyük dev bir böcek olarak yatakta bulur. Olayın filminin koptuğu yer burada başlar aslında çünkü Kafka bu eserinde dönüşen, değişen insan ilişkilerini, beklentilerini böcek üzerinden anlatır. Durup dinlenmeden çalışsa da ne ailesine ne de patronlarına yaranamaz. Bir günlük aksama onların nezdinde bireyi değersiz bir böceğe dönüştürür. Odasında günlerce sürünen bir böcek... İşsizlik, borç, toplumsal yıkım, ahlaksal çöküş, insan ilişkilerindeki çıkar ve daha bir çok kavram böcek metaforu üzerinden aktarılmaya çalışılmış. Samsa, ne yapsa da yozlaşan düşüncelerden kendini bir böcek olarak görmekten kurtulmaz. Sayfa sayısı az olda da yoğun ve güzel bir anlatım ile okuyan herkesin, bir an da olsa durup düşünmesini sağlayan bir güzel bir eser. Sakin bir kafayla, sessiz bir mekanda okumanızı tavsiye ederim. Bir de sormak lazım kitabı bitirdikten sonra: “Kafka’nın bu eseri oluşturduğu dönemdeki birey, toplum ve hayat ile günümüz bireyi, toplumu ve hayatı arasında fark var mıdır, yok mudur?”
Keyifli okumalar.