Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazlıcan

Sırça Köşk
Sırça Köşkü şimdi bitirdim 1 Şubat'ta başlamıştım. 58 günde okundu yazıyor. Hayır aslında 5 günde bitirdim. Depremden sonra dün elime geçti kitap.99. sayfada kalmışım. Eğer ölseydim bu sayfada kalacaktım. Yarım kalacaktı her şey. Kitabı bitirdim. Evet depremden sonra yeni yeni kitap alabiliyorum elime. Savrulduk gittik kuru yapraklar gibi. Altüst oldu her şey. Düzen,ev,aile, arkadaşlar... Hepsi gitti bir anda. Her şeyimiz varken hiçbir şeyimiz olmayan konuma geldik. Çok zordu. Yakın ailemizde ölenler yok tek buna sevindim. Akdenizin binbir rengini içinde barındıran ılık yaz akşamlarında yürüyüş yaptığım memleketim yerle bir oldu. Antakya'm dümdüz olmuş. Dükkanlar yok evler yok harabe şehir. Evimin yolunu bulamadım mesela. Mahşer yeri gibiydi ortalık. Bunu şu an neden buraya yazdığımı da bilmiyorum. Normalde hislerimi yazdığım bir defterim var ama kapağını kaldırıp yazamadım. Ama insan her şeye alışıyor zamanla. Sizi üzmek istemem iyiyim. Sadece bu kitabın bende ayrı yeri oldu çünkü sayfaların yarısı fosforlu kalemle boyanmış depremde kalemin mürekkebi aktı herhalde. Bu kitabı unutmam hislerimi de unutmak istemiyorum o yüzden yazdım buraya. Bu kitabın ayrı bir yaşanmışlığı var artık. İyi ki yaşıyorum ve bitirdim seni Sırça Köşk.
Reklam
İçimizdeki Şeytan
Çok güzeldi... Sayfalarca altını çizmek isteyeceğim cümleler vardı. Bir insanın ruhuna nasıl bu kadar dokunulur, nasıl hâkim bakış açısıyla yazılır? Sabahattin Ali gerçekten de muazzam bir yazar/şair.
Kürk Mantolu Madonna
Dolu dolu yaşanmış ama bir o kadar da boşa geçmiş, uzun uzun konuşulmuş ama bir o kadar da susulmuş bir ömür... Raif efendi, yanındakiyle yaşayıp aklındakiyle öldü. Maria ise her zaman inanmak hissini aradı ve bulduğunda o da öldü. Kitap bitti ben de felfenayım... :(