Toplumda genel bir sorun var saygı. Saygı duymayı bilmiyoruz. İnsanların dinine, diline, düşüncesine yapısına bir çok konuda saygıyı olmayı bilmiyoruz. Biz daha birileri bize bir şey anlatırken dinlemeyi bilmiyoruz. Genel olarak sınıfta kaldık.
Bu aralar sürekli sorguluyorum inceliyorum düşünüyorum ama sanırım bir yerlerde bir şeyleri kaçırıyorum. Bazı pişmanlıklarım var bunlardan kurtulmayı istiyorum ama sanırım yeteri kadar güçlü değilim ya da yeteri kadar istemiyorum. Herkesten uzaklaşmak istiyorum. Yorgunum mücadele edemeyecek kadar isteksizim. Hayatta bazı istemediğim şeyler oluyor ve ben bunları kontrol edemiyorum. Çaresiz gibiyim değil gibiyim. Ne olduğumu bilmiyorum kendimi arıyorum koca bir karanlıkta lakin tek bir ışık yok. Işığı bulabilecek miyim bilmiyorum ama hiç halim de yok. Ben bu dünyada hiç bir şey yapmak istemiyorum. Bu dünya sanki bir kara delik. Ve içine çekiyor seni. Ben kurtulmak istiyorum.
Evinden çıkman gerekmez. Masandan kalkma ve dinle. Hatta dinleme, yalnızca bekle. Hatta bekleme bile, kesinlikle sessiz ve yalnız ol. Dünya, maskesini düşüresin diye, gelip kendini sunacaktır sana, başka türlü olamaz; kendinden geçmiş bir halde eğilecektir önünde.
"İstemek", dedi ölçülü bir sesle, "ilginç bir sözcüktür. Yoksunluğu anlatır. Bazen o boşluğu başka bir şeyle doldururuz ve ilk baştaki istek bütünüyle kaybolur. Belki de senin sorunun istemek değil, yoksun olmak. Belki de cidden yaşamak istediğin bir hayat var."