Sanırım, o andan sonra da hep sıkıldım, hep boğuldum. Ama bunun çok sonra farkına varacaktım. Kavuştuğum, gördüğüm, sahip olduğum onca önemli şeye, zenginliğe karşın hep boğuldum, hep sıkıldım. O ilk andan sonra hiçbir şey sevinç dolu şaşkınlıklara yol açmadı, yüreğim mutlulukla kabarmadı. Hiçbir şey olağanüstü, güzel, eşsiz gelmedi bana; yalnızca sürekli bir olağandışı durumu yaşadım.