Bu eksantrik beyefendi, yolculuk sırasında olağanüstü bir soğukkanlılık ve şaşmazlık örneği göstermişti.
Peki sonra? Ne kazanmıştı onca yer dolaşmaktan?
Hiçbir şey mi diyeceksiniz? Evet, güzel bir eşin dışında hiçbirşey getirmedi gerçekten- ama bu kadın, onu dünyanın en mutlu insanı kıldı. Aslında, bundan daha azı için bile dünya gezisine çıkmaya değmez mi?..
Ah, insan işte bu denli fani bir varlık; tam da varoluşundan hiçbir kuşku duymadığı, mevcudiyetini gerçekten duyumsattığı tek yerde bile, sevdiklerinin hatıralarında, onların ruhlarında bile yitip yok olmaktadır, hem de o denli çabuk!
Kimi krala, bakanı hükmeder; kimi bakana da müsteşarı… Bu durumda birinci derecede önem taşıyan kişi kimdir? Bence bu kişi, diğerlerini değiştirebilen ve onları, kendi tasarılarını gerçekleştirmek için kullanacak kadar kudretli ya da kurnaz olan kişidir.
Acaba sevgili dostum, durumumda bir değişiklik olmasını özlememin temelinde, gittiğim her yerde beni izleyecek olan içsel, huzursuz bir sabırsızlık yatmıyor mu?
Güney topraklarının sevgi ve paylaşım yasası altında yaşarken özel mülkiyete ve bireysel duyarlılılara saygı göstermek tamamdı da Kuzey topraklarında, sopanın ve dişin yasası altında bu tür şeyleri önemseyenler enayi sayılırdı.