Aşk demişti yaşamın bütün ustaları.
Aşk ile sevmek bir güzelliği,
ve dövüşebilmek o güzellik uğruna.
İşte yüzünde badem çiçekleri,
saçlarında gülen toprak ve ilkbahar.
Sen misin seni sevdiğim o kavga,
sen o kavganın güzelliği misin yoksa.
" Canım;
Bir tanem seni sevmeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum.
Bu şehir güzelse senin yüzünden,bu elma tatlıysa senin yüzünden,bu insan akıllıysa senin yüzünden... "
Benim hiç ağacım olmadı ama tüm yaprakların ve ormanların sırdaşı oldum.
Gövdelerine usulca dayadım kulağımı, yaprak açmış masallarını ve yaralarının hikâyelerini dinledim.
Bir ağaçta uyudum, bir başka ağaçta rüya gördüm.
Bazılarında sorularımı, bazılarında cevaplarımı bıraktım..
Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem, boğazımda düğümleniyorsa lokma, buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli, yüzüm öfkeden kara çalıyorsa, denize bile iştahsız bakıyorsam, hep bu boyu devrilesi bozuk düzen, bu darağacı suratlı toplum.