Alıntının devamı şöyle:
"İnsanların fazla gülmediği, kadınlarla çocukların evin erkeklerinin yanında yüksek sesle konuşamadığı; dede, baba eve geldiği zaman Arap şarkıları çalan radyonun kapatıldığı, alelacele yenilen yemek sırasında kimsenin konuşmadığı, neşesiz ve tatsız bir hayata çok uyan bir şiir bu."
Bence kölelik değil durumumuz: Kitle kontrolü. Toplum olarak ortak noktalarımızdan tutulup çekiliyoruz. Herkes kendi menfaati uğruna çekiştiriyor Büyük kesimler siyasi tatışmalarla ya da ideolojilerle kümeleniyor. Hatta bir spor dalı olan futbol bile (ki hiç anlayamamışımdır burdaki taraftarlık meselesini) insanların bu haline hizmet ediyor.
Eskiden insanlar arasında kast farkı vardı. En alt seviyedekiler köleydi. Şimdi ise herkes kendi düşlerine köle. Özgür olması gereken, bizim özgür diye bildiğimiz tek alan. Algılarımız düşlerimizi kontrol ediyor. Başta dediğim gibi: Kölelik değil değil durumumuz. Algı yönetimi!
Okumak beslenme ile aynıdır. Yeterince beslenmişseniz, gelişmiş, güçlü, dirençli ve enerjik olursunuz. Fazlası obez yapar. Yeterince okursanız bilinçli, önyargısız, objektif ve kötülüklere karşı dirençli olursunuz. Fazlası deliliktir.
Uğur UKUT