Televizyonun yaygınlaştığı yıllar... Yeşilçam'da aşk filmleri büyülü gelirdi bana... Gerçekten de o filmlerde anlatılanlar gibi sanırdım hayatı... Ne saflık! Belki de bu yüzden bu sorunun yanıtı uzunca süre kafamda dolandı, durdu. Tabii, "romantik aşkın" burjuvazinin bir icadı olduğunu yıllar sonra anlayacaktım.
Giddens, bu
Fi tarihinde kimileri G. Budayıcıoğlu'nun Camdaki Kız romanını anlata anlata bitirememişlerdi. Ta o günlerde bu romanı merak etmiştim. İnsanlar neden bu kadar beğeniyorlardı acaba? Dün bitirdim romanı. Bir kere roman çok kolay okunuyor. Dili yalın ve akıcı. Öyle derin derin analizler de yok.
Irvin D. Yalom aklıma geliyor birden. O da
Bugün hava güneşli. İnsana yaşama sevinci veriyor. Dün Her Gece Bodrum'u bitirdim. Kafamda karakterler dolanıp duruyor. En çok da Cem'le Emine'nin yalnızlığı yüreğinize dokunuyor.
Bu kitap hakkında o kadar çok yazılacak şey var ki. Boş zaman kavramı bile koskocaman bir külliyat. Yazar, küçük burjuvaları çok iyi gözlemlemiş.
Bu kitabı kapattığınızda İŞİD'in Ezidi kadınlara yaptığı zulümler kanınızı donduruyor. Özellikle o bölümleri okurken gözleriniz dolu dolu oluyor. Nergis ve Hüseyin'in "ben bir insandım" sözünü tekrarlayıp duruyorsunuz kendi kendinize. Bu arada Mardin'e gidip o coğrafyayı görmemenin büyük bir eksiklik olduğunu
Toplumun en küçük birimi ailedir. Yazar, bir kız çocuğunun eril iktidarı içselleşmesini ta aileden başlayarak anlatıyor. Böylece bizler de Mısırlı Firdevs ve ailesiyle tanışıyoruz. Baba son derece baskıcı, otoriter, sevgisiz, cinsiyetçi ve şiddetin her biçimini uygulayan bir kişiliktir.
Anne ise son derece edilgendir. Tek görevi ev işleri,