Yazma; o zaman bekliyor insan..
Bazen çok uzun bekliyor..
Yani zannediyorsun ki bir yoldan biri gelecek boş uzun bir yol devamlı ona bakıyorsun sonra kimse gelmiyor..
Yazma…
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum.
Aklını mı yitirdin, ilk yaz başlangıcında nedir bu kış denizi? Ama çok sürmez birkaç güne senin de hükmün geçer. Çünkü gelen bahardır, kimse önüne geçemez.
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı.
Esirgemen sözümü ben, çıkıp gelse de ölüm.
Geri götüremez adımlarımı, ve yıldıramaz beni hiçbir şey...
Bakmayın suskunluğuma, bakmayın durgunluğuma
Bedel verdim her kavgada, Yenilmedim ki !
Sevinmesin ey zalımlar öldüğüme benim
Yiğit ölmez kolay kolay ben ölmedim ki !
Delikanlım!
İyi bak yıldızlara, onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha
Yıldızların ışığında
Kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin…
Delikanlım!
Sen ki, ya bir köşe başında
Kan sızarak kaşından gebereceksin,
Ya da bir darağacında can vereceksin.
İyi bak yıldızlara
Onları göremezsin belki bir daha…
Sana ihtiyacım var cümlesi, seni seviyorum kadar masum değil sanki. Hep kendi çıkarını kollayan bir yanı var. İşin kötüsü kimse kimseye de muhtaç olmak istemiyor. Allah kimseyi muhtaç etmesin diye dua etmiyor muyuz?