Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zerda Çolak

"Gömülmemiş ölülerin üstünü örten gökyüzüdür."
Reklam
"Okurların çoğu edebiyattan anlamıyor, nicesi de ona burun kıvırıyor. Cahiller kültürden tamamen yoksun olmayan her şeyi ağır buluyor, entelektüeller modası geçmiş bir dille ifade edilmeyen her şeyi avam diye reddediyor. Kimileri yalnızca klasikleri seviyor. kimileri de yalnızca kendi eserlerini. Kimileri karamsarlıktan ve ciddiyetten her türlü mizahı kınıyor, kimileri de yarım akıllılıktan hiçbir nükteye dayanamıyor. Kimileri kelimelerin görünür anlamlarına öyle takıntılı ki en küçük ironi emaresine bile kuduz gibi tepki veriyor, kimileri de oturup kalktıkları her an farklı sonuçlara varıyor Sonra bir de birahanelere kurulup tam yetkili bir edayla, akıllarına estiği gibi onu bunu mahkûm eden alkolik eleştirmenler okulu var. Bir güreşçinin rakibinin saçına yapışması gibi eserine yapışıyor, gayet korunaklı yerlerinden onu aşağı çekiyorlar ama bu arada kendi boş kafaları kel olduğundan insan onları hiçbir yerinden tutamıyor. Bunların yanı sıra, bazı okurlar o kadar nankör ki bir kitabı çok sevseler bile yazarına karşı muhabbet beslemiyorlar."
"Şüphesiz her bir olay belirli bir değişime işaret eder."
Sayfa 265Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Orada padişahın görkemini işiten bütün kuşlar şaşırıp yerlerinde kalakaldılar. Onu görme arzusu canlarına işledi, her biri bir hayli sabırsızlandı. Yola azmedip öne çıktılar, ona âşık, kendilerine ise düşman kesildiler... Lakin yol çok uzun ve uzaktı, bu yüzden herkes oraya gitmekten çekiniyordu... Gerçi bütün kuşlar yola çıkmak istiyordu ama yine her biri bir mazeret, bir bahane uydurdu."
"Kuşkusuz bizim de bir padişahımız vardır ve o padişah da Kafdağı'nın ardındadır. Adı, kuşların padişahı Simurg'dur, o bize yakındır lakin biz ona bayağı bir uzağız."
Reklam
"Önüne çıkan her şeyi yaktığın zaman Hakk'ın sana nimeti artarak gelecektir. Gönlün Hakk'ın sırlarına vâkıf olduğu zaman kendini Hakk'ın işlerine vakfet. Kendini Hakk'ın işlerine vakfetmiş bir kuş olduğunda "sen" kalmazsın artık, "Hak" kalır, vesselam."
"Ben kendimi bile tanımaz iken nasıl olur da kıyasla başkalarını tanıyabilirim?"
"Mustafa bir gün bir yerde konakladı, askerlere "Kuyudan su getirin" dedi. Adamın birisi su getirmeye gitti, telaşla geri döndü ve "Kuyu kanla dolu, sudan eser yok" dedi. Mustafa, "Bunun sebebini biliyor musun? Murteza derdinden sırlarını o kuyuya söylemişti de ondan! Kuyu o sırları işitince buna dayanacak gücü kalmadı, çaresiz suyu kurudu ve kanla doldu" dedi."
"Ey oğul! Ali Allah'ın aslanıdır ve başların tacıdır, aslana kimse zulmedemez."
"Can bedende olduğu sürece halkın mesuliyetini üstlenmek kolay bir iş değildir."
Reklam
"Eğer insanların en hayırlısı sana göre en kötüyse, sana nazar sahibi bir insan denil[ebil]ir mi hiç?"
"Ey taassup hastalığına tutulmuş, her daim buğz ve sevgi arasında kalmış kişi! Madem akıldan ve düşünceden dem vuruyorsun, öyleyse neden taassup hastalığından kurtulmaya bakmıyorsun?"
"Ben "Allah'ın tuzağından emin olma" hükmünden korkuyorsam da "Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin" fermanında bir hikmet görüyorum."
"Ey günahları bağışlayan ve bana özür dilemeyi öğreten Allah'ım! Yüz defa yandım, yanmamı istemenin sebebi nedir?"
"Ey âlemlerin Rabbi! Âcizim, kanlar içinde kalmışım, çaresizim."
655 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.