Sen kimsin ki bana karışırısın diyen sen... nefretim sadece duygularımı saklamak için kullandığım bir maskeden ibaret. ben senin gökyüzünüm denizinim... Bunu anlamak neden bu kadar zor senin için? Söyler misin neden bu kadar kör olmak zorundasın? duygulara, hislere ve sevmeye...
Hata yapmaktan korktuğum zamanlar da oldu. Hata yapmakla ne kadar doğru bir şey yaptığımı anladığım zamanlarda. Doğru olanı ararken can çekişiyor sanki yüreğim...
Gözlerim gözlerine değince felaketim olurdu ağlardım demek için hep gözlerine baktım senin ve hep o gözlerde aradım seni.Doğru olmadığını bile bile sevmek seni...
İzlediğim yol uzaklara bakmak için çok puslu ve önümdekileri göremeyeceğim kadar karanlık. Hayatımda böyle yön veriyorum işte ne önümdekilerden var haberim ne de uzaklardan gelenlerden...
Gözlerine tekrar bakabilmek için yaşıyorum ve karanlik dünyamı aydınlat diye hala boş yerlerden birini tutuyorum hayat treninde ama hala bekliyorum ve sen hala gelmiyorsun ineceğim durağa yaklaştıkça ümitler tükeniyor ve ben hala bekliyorum sen hala gelmiyorsun...
Sana söylemek istediğim bir şey vardı ama çekiniyordum. Hayır seni seviyorum değildi "Sen bir hırsızsın!" hayır kalbimi de çalmadın sen beni benden çaldın...
Arkadaşlarımdan biri şimdi içeriye bir karga girse ne yapardın diye sordu ona şöyle bir cevap verdim:
eğer o karga beyaz olsaydı ona NİÇİN geldiğini sorardım ama siyah kargalarda yapılacak bellidir nerden geldiğini sormak...
Ustası olduk ya artık her şeyin onun için her şeyi bu kadar çok küçümsüyoruz. Düşüşler, üzüntüler, hayattan bu kadar çekmek niye kendimizi dünya hala dönerken?
Hayatı seviyorum ve yaşamak ne kadar güzel tanrım diyorum bazen. Umutlarımla yaşamak ve paylaşmak onları SEVMEK VE SEVİLMEK DEMİŞ BİR DÜŞÜNÜR! İşte hayat budur, yaşamak ancak bu kadar basit anlatılabilirdi!
Sokrates'in öğrencileri insana iki ayaklı tüysüz bir varlık deyip Sokrates'in ertesi gün tüyleri yolunmuş bir horoz getirerek insan beyninin sınırlarını zorlaması gerektiğini ifade etmesi üzerinden seneler geçti. Ama hala düşünmenin gerçek anlamını bilemiyoruz,bilmiyoruz vee üzerinde hiç DÜŞÜNMÜYORUZ...
Descartes'e göre düşünüyorum öyleyse varım kadar basittir hayat. Peki ya düşünemiyorsak sayın Descartes? kendime yokum var olmadım diye hakaret mi edeyim? yoksa utanayım mı kendimden, düşünemediğimden ,gerçek bir insan olamadığımdan...
Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir der, Sokrates. zaten böyle başlamaz mı okumak denen o yargı? Ruhumuz aç, muhtaç sözcüklerin kristal pınarına...