Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

artideabooks

“… Ahmaklar saygı gören bir yazarın her şeyine hayran olurlar. Oysa ben sadece kendim için okuyorum, sadece bana faydası olanı seviyorum.”
Sayfa 127 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Ama,” dedi Candide, “her şeyi eleştirmek, diğer insanların güzellikler gördüğü yerlerde kusur bulmak da bir zevk değil midir?” “Yani zevk almamak bir zevk midir?” diye cevap verdi Martin.
Sayfa 130 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Her şey olacağına varır,” dedi Candide. “Tek tesellim, hayatta bir daha asla kavuşamam dediğin insanlara çoğu zaman kavuşulduğunu görmem…”
Sayfa 123 - Can YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir dünyada talihi yaver gitmeyenin başka bir dünyada talihi yaver gider. Üstelik yeni şeyler görmek ve yapmak çok büyük bir keyiftir.
Sayfa 65 - Can YayınlarıKitabı okudu
176 syf.
9/10 puan verdi
Pan
PanKnut Hamsun
7.3/10 · 791 okunma
Reklam
“Görüyorsun işte Eva, umut etmek ilginç bir şey, evet çok tuhaf bir şey. İnsan bir sabah bir yola çıkabilir, o yolda sevdiği biriyle karşılaşmayı umut edebilir. Peki onunla karşılaşır mı? Hayır. Niye karşılaşmaz? Çünkü sevdiğinin o sabah işi vardır, belki oradan başka yerlerdedir… Dağlarda yaşlı ve kör bir Sami ile tanışmıştım. Elli sekiz yıldır hiçbir şey görmüyordu ve şimdi yetmişini geçmişti. Zaman ilerledikçe giderek daha iyi gördüğünün farkına varmıştı, sürekli ileri gidiyormuş gibi geliyordu ona. Bir terslik olmazsa birkaç yıla kadar güneşi seçebilecekti. Saçları beyazlamamıştı henüz ama gözleri bembeyazdı. İkimiz kulübesinde oturup tütün içerken kör olmadan önce gördüğü her şeyi anlattı. Sert ve sağlıklıydı, duygusuzdu, yorulmak nedir bilmiyordu ve umudu onu ayakta tutuyordu. Gideceğim zaman benimle geldi, çeşitli yönleri işaret etmeye başladı. ‘Güney şurada,’ dedi ‘kuzey şurada. Önce bu yönde gideceksin, dağda biraz aşağı indikten sonra şu yöne döneceksin,’ dedi. ‘Çok doğru,’ dedim. Bunun üzerine Sami keyifle gülerek konuştu. ‘Bak, ben elli yıl önce bunu bilmiyordum, demek ki şimdi o zamankinden daha iyi görüyorum ve sürekli daha iyiye gidiyorum.’ Ardından eğilip yeniden kerpiç evine girdi, yeryüzündeki yeri bu eski kerpiç evdi. Ateşin başına oturduğunda birkaç yıl sonra güneşi seçebileceği umuduyla doluydu… Eva, umut çok tuhaf bir şey. Örneğin ben şimdi sabah yolda karşılaşmadığım kişiyi unutmayı umut ediyorum.”
Sayfa 116 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Bu yalnız geceye, dağlara, karanlığın ve denizin hışırtılarına, yüreğime işleyen hışırtılara şükürler olsun! Yaşamıma, aldığım soluklara, bu geceyi yaşayabilme fırsatına tüm kalbimle minnettarım! Doğuda, batıda her yanda duyulsun! Sonsuz Tanrı bu! Kulağımda mırıldanan bu sessizlik doğanın kaynaşan kanının sesi, dünyanın ve benim içime işleyen Tanrı.”
Sayfa 114 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Siz insanların, hayvanların, kuşların, ormandaki yalnız gecenin, ormanların şerefine! Karanlığın, ağaçların arasından duyulan mırıltıların, sessizliğin kulaklarımdaki tatlı, tekdüze çınlamasının, yeşil yaprakların, şarkı yaprakların şerefine! İşittiğim yaşam seslerinin, çimenleri koklayan burnun, toprağı koklayan köpeğin şerefine! Karanlıkta bir serçe avlamak için burnunu yere yapıştırıp hazırlanan yaban kedisinin ve karanlığın şerefine! Yeryüzünün gizemli sessizliğinin, yıldızların, yarım ayın şerefine; evet, herkesin şerefine!”
Sayfa 113 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ruhuma bir çöküntü egemende, kalbim amaçsızca bir şeylere yoruluyordu, kulübemin önündeki sevimli gri kaya bile önünden geçerken bende acı ve çaresizlik uyandırıyordu.
Sayfa 96 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnsan ne kadar da çabuk unutabiliyor, diye düşündüm şaşkınlıkla.
Sayfa 76 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“İşte böyle. Bazen bir ota baktığımda ot da bana bakıyordur belki, nereden bilebiliriz? Tek bir ota bakarım, belki biraz titriyordur ve benim önemli biri olduğumu düşünüyordur. Kendi kendime, ‘Şu küçük ot orada durmuş titriyor!’ diye düşünürüm. Baktığım bir çam ağacıysa ilginç bir dalı yüzünden onu da biraz düşünmem gerekebilir. Ama arada sırada çalıların arasında insanlarla da karşılaştığım olur.”
Sayfa 37 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Burada kimse yok!” dedim. Oysa zaten beklediğim de bu değil miydi?
Sayfa 27 - Can YayınlarıKitabı okudu
Oturduğum yerde uzanıp elime kuru bir dal aldım, ona bakarken düşüncelere daldım, neredeyse çürümüş dalın yer yer soyulmuş kabuğu yüreğimi sızlattı. Ve ayağa kalktığımda dalı uzağa fırlatmak yerine toprağa koyup acıyarak başında durdum; sonunda yaşlı gözlerle ona son bir kez bakıp olduğu yere bıraktım.
Sayfa 26 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Bu akşam ufkun niye altın yaldızlara ve eflatuna büründüğünü ancak Tanrı bilir,” diye düşündüm, “belki de dünyanın tepesinde, yıldızların müziği eşliğinde kendilerini getgitlere bırakmış teknelerde bir şenlik vardır.”
Sayfa 19 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.422 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.