Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

artideabooks

Tüm gökyüzü apaçık, tertemizdi, berrak denize baktığımda sanki dünyanın dibiyle yüz yüze yatıyormuş gibiydim, sanki yüreğim bu çıplak derinliklerde çarpıyordu, oralara aitti.
Sayfa 19 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dağların arasında oturup çevreme bakınırken pek çok kez kulağıma çalınıyordu bu küçük melodiler. Şimdi, tüm yalnızlığıyla bitmez tükenmez şarkısını söylüyor, diye düşünüyordum, hiç kimse onu duymuyor, hiç kimse onu düşünmüyor ama yine de kendi başına mırıldanıyor her zaman, hiç durmadan!
Sayfa 18 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yamaçta bir kayanın arkasında saklanmış türlü çeşitli şeyler düşünüyordum, ruhum coşmuştu. Bugün neye tanıklık ettiğimi, denizin gözlerimin önünde niye açılıverdiğini ancak Tanrı bilir, diye düşündüm. Belki de o anda yeryüzünün içlerini, nasıl işlediğini, içeride neler olup bittiğini görüyordum!
Sayfa 15 - Can YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çünkü kederin ve mutluluğun kaynağı kişinin kendi içindedir.
Başka zamanlar olağanüstü şeyler yaşamak bile donuk, durgun bir ruhu sarsmaya yetmeyebilir; bir balo salonunun ortasında hiçbir şeyi umursamadan, hiçbir şeyden etkilenmeden oturmayı sürdürebilir insan. Çünkü kederin ve mutluluğun kaynağı kişinin kendi içindedir.
Sayfa 12 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kök ve yaprak kokuları, çamların kaygan ıslaklıklarının iliği andıran kokusu içimi sevince ve coşkuya boğardı; yalnızca ormanda içimdeki her şey sessizleşir, ruhum denge bulur ve güç dolardı.
Sayfa 10 - Can YayınlarıKitabı okudu
120 syf.
·
Puan vermedi
·
202 günde okudu
Sādhanā: Hayatı Anlamak
Sādhanā: Hayatı AnlamakRabindranath Tagore
8/10 · 30 okunma
Her ne kadar Bozkırkurdu'nun yaşamına ilişkin pek az sey biliyorsam da, yine de onun "istem gücünü kırıp atmayı " temel alan bir eğitimle, sevecen ama titiz ve çok sofu bir anne-baba ve öğretmenlerce yetiştirildiğini varsaymam için elimde yeterli neden bulunuyor. Ne var ki, kişiliğinin yok edilip istem gücünün kırılıp atılması bu öğrencide sonuçsuz kalmıştı. Bozkırkurdu böyle bir girişimi başarısız kılacak kadar güçlü ve dayanıklı, mağrur ve akıllı bir çoçuktu çünkü. Kişiliği yok edilememiş, ama kendi kendisinden nefret etmesi ona öğretilebilmişti. Bozkırkurdu da bundan böyle ömür boyu hayal gücünün tüm yaratıcılığı, düşün yeteneğinin tüm gücüyle kendi kendisini, bu masum ve soylu nesneyi karşısına almıştı; çünkü her türlü sertliği, eleştiriyi, kötülüğü, duyabileceği her türlü kin ve nefreti herkesten önce kendi üzerinde açığa vuracak kadar koyu bir Hıristiyan, kendini tümüyle din uğrunda feda edebilecek biriydi. Başkalarına, çevresindeki başka insanlara gelince, onları sevmek, onlara haksızlık etmemek, onları incitmemek için alabildiğine yürekli, alabildiğine ciddi çabaları aralıksız sürdürüyordu, "hemcinsini sev" ilkesi kendi kendisinden nefret etmesi gibi kafasına iyice yerleştirilmişti. Dolayısıyla, bütün yaşamı, insanin kendini sevmeden hemcinsini sevemeyeceğini, kendinden nefretin en katıksız bencillikle aynı şey oldugunu, sonunda onun gibi aynı korkunç soyutlanmışlık ve umarsızlığa yol açacağını gösteren güzel bir örnekti.
Sayfa 13 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Söz konusu zaman dilimi içinde giderek daha iyi kavramıştım ki, acı çeken bu kişinin hastalığı doğasındaki bir kusurdan değil, birbirlerine uyum sağlayamamış yetenek ve güçlerinin zenginliğinden ileri gelmektedir.
Sayfa 13 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.422 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.