Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Asiye

Asiye
@Asiyee08
Yeni güne farklı şiir.. Şiir gibi hissettiren şairler iyi ki var..
Öğrenci
3 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
Giderayak
Handan, hamamdan geçtik, Gün ışığındaki hissemize razıydık, Saadetinden geçtik, Ümidine razıydık; Hiçbirini bulamadık; Kendimize hüzünler icadettik, Avunamadık; Yoksa biz... Biz bu dünyadan değil miydik?
Reklam
SEVDAYA MI TUTULDUM?
Benim de mi düşüncelerim olacaktı, Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım, Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle? Çok sevdiğim salatayı bile Aramaz mi olacaktım? Ben böyle mi olacaktım?
Nisan
İmkânsız şey Şiir yazmak, Aşıksan eğer; Ve yazmamak, Aylardan nisansa.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sabaha Kadar
Şu şairler sevgililerden beter; Nedir bu adamlardan çektiğim? Olur mu böyle, bütün bir geceyi Bir mısraın mahremiyetinde geçirmek? Dinle bakalım, işitebilir misin Türküsünü damların, bacaların Yahut da karıncaların buğday taşıdıklarını Yuvalarına? Beklemesem olmaz mı güneşin doğmasını Kullanılmış kafiyeleri yollamak için, Kapıma gelecek çöpçülerle, Deniz kenarına? Şeytan diyor ki: "Aç pencereyi; Bağır, bağır, bağır; sabaha kadar."
geçilmez
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez; Esten,dosttan,sevgiliden ayrılmadan geçilmez. İçeride bir has oda,yeri samur döşeli; Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez. Eti zehir,yağı zehir,balı zehir dünyada, Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez. Varlık niçin,yokluk nasıl, yaşamak ne,top yekun? Akli yele salıverip çıldırmadan geçilmez. Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi; Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez. Ne okudun,ne öğrendin,ne bildinse berhava; Yer çökmeden,gök iki sak yarılmadan geçilmez. Geçitlerin,kilitlerin yalnız Onda şifresi; İşte,işte o eteğe sarılmadan geçilmez!
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Reklam
Visal
Beni zaman kuşatmış, mekan kelepçelemiş; Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş... Perde perde veralar, ışık başka, nur başka; Bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka. Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci; Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci? Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi? Fezada dipsiz sükut, duyulmazın sesi mi? Rabbim, Rabbim, Yüce Rab, alemlerin Rabbi, sen! Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen! Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş! Azap var mı alemde fikir çilesine eş? Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor? Çilesiz suratlara tüküresim geliyor! Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum! Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli? Kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli? Mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır; Belki de benliğinden kaçabilene hazır. Hatıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül! Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül! O visal, can sendeyken canını etmek feda; Elveda toprak, güneş, anne ve yar elveda!
Mehlika
Bir ses daha duymaya tahammülüm yok bu aralar Senden başkasını da almıyor zaten içim Ama biliyorum içimde taşırken bile seni, yanımda değilsin Hep seni kollayan, giderken ardından bakan ben oluyorum Ben yine mahzunum, ben yine mahcup Ve ben hep sana muhtacım Mehlika anlıyor musun? Gözlerinle ördün gönlüme hasret ağlarını Ne ben çözebildim, ne sen çözdün sırlarını Olurda bir gün okursan bu şiirden sancılarımı Pırıl pırıl gözlerine düşerse gözlerim, merak etme Merak etme sevgilim, sana en güzel rüyalarla gelirim Söylemiştim daha önce sağlam kaleler içerisinde değilim Çekseler gelir, itseler düşerim aslında biliyor musun? İsterim ki senin gözlerinden göreyim hayatı Yeşili, maviyi, gök kubbeyi ve en çokta kendimi Sahi beni görüyor musun sevgili? Artık yokuşları çıkamıyorum Bu dermansızlığın yaşımla yok bir ilgisi biliyorum Ne olur beni anla, damla damla tükeniyorum Seni başkalarının mısralarında okurum diye çok korkuyorum Ah benim canım, iki gözüm, olmasa da tahtın, sultanımsın
Fatih Buhara Benzek
Fatih Buhara Benzek
"Şiirin evi kalbdir ve kalb ile yazılmalıdır."
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Olmak isterdim
Şu anda İstanbul’da olmak isterdim. Mihrabat Korusu’nun dar yollarında seninle Yan yana, yana yana yürümek… Bir de martıların kanatlarından seyretmek İstanbul’u. Bir de sen olacaktın yanımda adamım. Bakarken Çamlıca’dan mehtaba, Dinleyecektik en güzel aşk şarkılarını. Ve ben senin gözlerinde kaybolurken, Seni seviyorum diye haykıracaktım Marmara’ya Şimdi yanımdasın belki ama, Ne Mihrabat Korusu’nun dar yollarında, Seninle yan yana, yana yana Yürüyebildik… Ne de bakabildik Çamlıca’dan mehtaba Ne de dinleyebildik en güzel aşk şarkılarını Sadece kaybolabildim gözlerinde ama Seni seviyorum diye haykıramadım Marmara’ya…
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
Asiye tekrar paylaştı.
Bir çocuğun açlığı, Masum bir insanın çığlıkları, Bebeklerin ölümü, Soğuk havada titremeleri, İçimizi dert etmeli. İçimizi dert etmiyorsa, İnsanlığımızı sorgulayalım, Güzel insanlar. Hep birlikte zulüme engel olalım, Gelecek nesile anlatacağımız, Büyük bir anımız olsun, Gelecekteki çocuklarımız, Bizimle gurur duysun.
Reklam
Asiye

Asiye

, bir kitap okudu
145 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Gurbet Benim İçimde
Gurbet Benim İçimdeKemalettin Kamu
6.7/10 · 90 okunma
Her gün yeni bir hile Arkasından satıldık; Her gün yeni bir dille Yurdumuzdan atıldık. Yeter, ey Kâbe'mizi Elimizden alanlar Alıkoyamaz bizi Yolumuzdan yalanlar. Hangi alçak el alır El zinciri boynuna? Kim Yunan'ı bırakır Türk kızının koynuna? Biz ki Türk'üz muhakkak Her milletten uluyuz. Yeryüzünde biz ancak Yurdumuzun kuluyuz. Yurt yolunda kan olur Dünyalara taşarız. Ya şerefle vurulur Ya efendi yaşarız.
Sen Benim Olamazsın
Dün yeni bir kederle göğsüme düştü başım Sana karşı zaafımı sezen bir arkadaşım Dedi ki: "Bir gün büyükannesi okşayıp saçlarını, Müjdelemiş kızına sultan olacağını..." Ey saçlarına henüz hülya meltemi esen, Ey bir cariye gibi para ile satılan sen! Ben de baş eğecektim sultanlık hevesine, Gönlümden daha geniş bir iklim bulabilsen. Demişsin ki: Sevgilim olacak delikanlı, Benden daha sevimli, daha güzel olmalı... Hâlâ bu fikirdeysen Tahayyülünle geçen Gecelerime yazık! Çünkü ben sarışınım. Sense daha beyazsın, Ben ezelden seninim, Sen benim olamazsın!
Sayfa 100Kitabı okudu
N'oldu
Bakışın duruldu, gülüşün soldu, N'oldu? Ne senin üstünde gürledi gökler, Ne benim altımda dalgalandı yer. Hangi el bahçende gülleri yoldu? N'oldu?
53 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.