Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Balkabağı

Modern zamanda insan, sırtında su tulumları ile sıcak çölde susuzluktan ölen develer gibi.
Reklam
Kurana göre olaylar göründüğünden başka anlamlar ve işlevler üstlenir. Bazen şer gibi görünen şeyler hayır, hayır gibi görünen şeyler de şer getirebilir. Yani her olayın bir sureti bir de sıreti, bir kabuğu bir de özü, bir zahiri bir de batını vardır.
Zalim, zulmederken imtihandadır. Mazlum, zulme maruz kalırken imtihandadır. Zalim mazluma zulmederken onları seyreden de imtihandadır. Zulüm herkes için imtihandır. Zalim gününü görecek, mazlum mükafatını alacak. Seyreden de elitle, diliyle, kalbiyle durduğu yerin hesabını verecek ve aldığı konumun vebalini yüklecek. Çünkü Allah biliyor!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi? Yani kim, başına bir sıkıntı geldi de ona alışmadı ki? Böyledir bu hayat, insana tahammülü cebren öğretir.
Toplum sağlığı için aile, ailenin sağlığı için de kadın sağlığı önemlidir. Kadına yapılan her türlü yatırım, topluma ve geleceğe yapılan yatırımdır. Bu anlamda yatırımın en önemlisi kadının kendisine yapacağı yatırımdır.
Reklam
Malum ara ara bilgisayar yazılımları güncellenir ve eski yazılımla yeni bilgisayar kullanamazsınız. Ancak bizler 5-6 yaşlarındaki yazılımlarımızla 25-30 yaşındaki bedenimizi kullanmaya çalışıyoruz. Ama ol-mu-yor, o-la-maz!
Ölüm ve yaşam birbirine tezat durur ama en çok bu ikisi birbirine karışır. Bazıları öldüğü halde kendini hayatta sanıyor, bazı ölüler de sürekli hayatın içinde.
Ruhumun darmadağın odalarını derleyip toplayabilecek biriyle karşılaşmak mümkün müydü?
İnsan anlattıklarından ziyade saklamaya çalıştıklarıyla kendini ele veriyordu.
Reklam
Aşktan nasibi olan insan yedi kat toprağın altından bile çıkıp maşukuna kavuşur. Aşkın üzerini örtmeye ne toprağın gücü yeter ne taşın.
Yağmur da elbet yorulacaktı. Bir an gelecekti ve susacaktı. Nuh Tufan’ı bile sonunda dinmemiş miydi?
Ölüler dirildiğinde ilk duydukları koku toprak kokusudur belki de.
Kader bizi bir yere çağırdığında buna karşı koyacak gücümüz kalmıyordu ve genellikle gitmeyi arzu etmeğimiz yerlere yazgımızın zoruyla gidiyorduk. Yoksa arzularımızın peşinden gittiğimiz halde, sonunda acılarla karşılaşınca, sırf suçu üzerimizden atmak için bizi oraya kaderin çağırdığını mı iddia ediyorduk?
Kırılacak eşyalara itina gösteriliyordu ama bavulların içlerine gizlenmiş yorgun kalpler kimsenin umurunda değildi.
165 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.