Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özdemir Ceyhan

Türkçü, kendi nefsini millet nefsinde eritmiş, kendi benliğini millet benliğine adamış, bir damla olan kişisel varlığını, Türklük adlı okyanusa atmış olan kimsedir.
Reklam
Ebedî barış olacağına, bu konuda verilen teminatlara inanan budala milletler bunun acısını bağımsızlıklarını ve haysiyetlerini kaybederek çekerler. Ne kadar çirkin olursa olsun, hakikat şudur ki milletler birbirine yalan söylemek, güler yüz göstererek kuyularını kazmak ve dost maskesi altında çıkar sağlamakla meşguldürler.
Sayfa 184Kitabı okudu
Bir millet, başka bir milletin veya milletlerin hâkimiyetinde ise önce bağımsız olmak için çabalar. Bağımsızlığını kazanmışsa yabancı hâkimiyetlerde kalmış olan soydaşlarını kurtarmaya çalışır. Millî birliğini tamamlamışsa büyümeye uğraşır.
Sayfa 184Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kahramanlık insan erdemlerinin en yücesidir. Milletlerin de kahramanları sayısınca itibar kazandığı ve dayanıklı olduğu bilinen gerçektir.
Sayfa 174Kitabı okudu
Ölümlerin en güzeli ise, yurt ve şeref uğrunda ölümdür.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Hayat savaştır. Ölümden korkanlar yaşamasın. Bayraklar nasıl kanlandıkça bayrak oluyorsa, toprak nasıl kanla sulandıkça vatan haline geliyorsa, toplumlar da ölmesini bildikleri nisbette millettirler.
Sayfa 145Kitabı okudu
Ne kadar inkılapçı olsak, yine geçmişe bağlıyız. Çünkü: Kökü mazide olan atiyiz!
Sayfa 137Kitabı okudu
Türkler'e milli mazisini unutturan önce maniheizm, sonra da İslamiyet olmuştur. (...) Demek ki yabancılardan alınan din ön plana geçmiş, milli olanı sürüp çıkarmış ve Türkler'in geçmişiyle ilgisini kesmiştir.
... bir millete geçmişini unutturmak onu yok etmenin ilk şartıdır.
Reklam
Malazgirt Meydan Savaşı, imha meydan savaşlarının en güzel örneklerinden biri olup Bizanslılara karşı kazanılan zaferlerin en şanlısıdır. Savaşa katılan askerlerin sayısı bakımından Türk kahramanlığının, yönetme bakımından Türk askerliğinin, Rum ordusundaki Hıristiyan Türkler'in Alp Arslan tarafına geçmesi bakımından Türk milli şuurunun en yüksek örneklerinden birisidir.
(...) Bütün bu ihtimaller var diye uyuşuk uyuşuk oturup yalnız fabrika kurmak, futbol maçları seyrederek bağırmak, defile ve güzellik müsabakaları yapmak, üniversitelerde bir takım bayağıların eserlerini tahlil etmekle mi vakit geçireceğiz? Bunlarla millet yaşamaz. Millet bir hayvan sürüsü değildir. Millet milli bir hedef ister. Ancak o hedefi gördüğü zaman sürü olmaktan çıkıp insanlaşır, bencil olmaktan kurtulup fedakarlaşır. Bizim için en kutlu hedef Turancılıktır. Eskiden nasıl bir idiysek yine birleşeceğiz diye kendisini bir ülküye adamaktan daha kutlu ne olabilir?
Tehlikesiz yaşamak isteyenler intihar etsin. Hayat ve kainat tehlikelerle doludur. Tehlike fertler için de, milletler için de, topraklar için de vardır.
Maceracılığa gelince...
İnsanlığın tarihi siyaset, askerlik ve ilim alanındaki maceralarla doludur. Kristof Kolomb'un batıya giderek Hindistan'a varmak istemesi bir macera idi. Bir sal ile Atlantiği geçmekte öyledir. Kendi yakın tarihimize bakarsak Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkması da bir maceradır. Bir çoklarının buna katılmayışı yurtsever olmayışlarından değil, başarı ihtimali görmemelerindendir. Fakat o, iyi hesap yapmasını bildiği için, başkalarının Türkiye'yi batıracak bir macera diye muhalefet ettikleri teşebbüsünü parlak bir şekilde bitirdi. Daha eski tarihimizde Babur'un 10.000 kişiyle Hindistan'a dalması, Yavuz'un 30.000 kişiyle çölü geçerek Mısır'a girmesi birer macera değil miydi? Evet, Napoleon ve Hitler'in Moskova seferleri de macera idi ama onlar başarısızlıkla bitti diye berikilerinin değeri azalır mı?
"Turancılık" deyince Türkiye'de anlaşılan şey, tarihi mirasları da dahil olduğu halde bütün Türkleri tek devlet halinde birleştirmek ülküsüdür ve her ülkü gibi nesillere bakan, kan ve can vergisi isteyen, gönüllere heyecan katan bir inançtır.
176 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.