Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Cevat Kelle

Cevat Kelle
Bir kitabı okumaya başladı
Türk Medeniyet Tarihi
Türk Medeniyet TarihiZiya Gökalp
8.9/10 · 363 okunma
Reklam
Türk Milleti başka milletlere benzemezdi. Başına bir kahraman gelirse, siyasette ve medeniyette birden bire parlar siyasi ve medeni seviyesi birden bire yükselirdi. Başında bir kahraman bulunmazsa bölünme ve çözülme başlardı.
Bakın, olup bitenleri idrak eden bizlerle karanlıkta debelenip duran kitleler arasındaki fark şudur; biz kendi sınırlarımızın farkındayız. Onlarsa bu türden sınırları olduğunu inkar ediyorlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Esasen her türlü tarikat, mensuplarını aldatma üstüne kurulur.
Bilinç seviyesi ne kadar düşerse fanatiklik de o ölçüde artar. Kısacası ben insanları iki temel guruba ayırırım. Biinci gurupta neyin ne olduğunu bilen bir avuç insan vardır. Diğer guruptaysa hiçbir şeyin farkında olmayan kitleler.
Reklam
“İnancın olağanüstü gücünü görmüştüm. Artık imanın nasıl güçlendirileceği hususunda bilgi sahibi sayılırdım. Tek yapılması gereken müminlerden biraz daha fazla bilgiye sahip olmaktı. Ondan sonra keramet göstermek çocuk oyuncağı oluyordu. İnancın bir çiçek gibi tomurcuklanıp her yanı sarması için gerekli bereketli toprak da bu kerametlerde saklıydı işte.”
Fedakarlık gerektirmeyen şeylere inanmak kolaydır. Ama inancımızı hayatımızla ispat etmemiz gerekirseişte o zaman ak koyun kara koyun ortaya çıkar.
Kitleler hep böyle davranmayı yeğlemişlerdir zaten. Belirsizlikten korkar, kendilerine anlatılan en saçma sapan şeylere dahi hakikat tutunacak bir dal sunmadığı için büyük kalpleriyle iman ederler. Bu konuda yapabileceğin bir şey yok. Bu kitlelerin peygamberi olmak isteyen kişi karşısındakiler sanki küçük birer çocukmuş gibi masallar anlatmalı, kafalarını envai çeşit hikayeyle doldurmalıdır. zaten bu yüzden zeki insanlar hep kitlelerden uzak durmayı tercih etmişlerdir.
Şahısları ya da kitleri aydınlatma çabalarım bütünüyle sonuçsuz kalmıştı. Benim her şeyden çok önem verdiğim hakikatin insanlık alemi için değersiz bir paçavradan ibaret olduğunu görüyordum..
Kısa sürede ileri gelenlerin gerçeği kitlelerden bilinçli olarak sakladıkları kanaatine eriştim. Bencilce sebepler uğruna halkın cahil kalmasını arzu ediyorlardı.
Reklam
Bugünkü Ortadoğu'yu ortaya çıkarmada en önemli rolü oynayan kişi, -kimi zaman istemeyerek de olsa- Winston Churchill’dir. Churchill, Birinci Dünya Savaşı’ndan önce Müslüman Asya’ya özel bir ilgi duymayan ve yükselmekle birlikte güvenilmeyen genç bir İngiliz politikacısıydı. Churchill ile Ortadoğu’yu birbirlerinin politik yaşamlarına sürekli müdahaleye zorlayan, garip bir yazgıdır. Bu yazgı bölgeye izlerini bırakmıştır; bu çatışmalardan kalan yara izleri bugün Ortadoğu’nun üzerindeki sınır çizgileridir.
Ortadoğu’nun bugün içinde bulunduğu politik kriz sadece İngiltere’nin bölgede 1918’de eski düzeni yıkmasından ve 1922’de bunun yerine neler konulması gerektiğini belirleyen kararlarından değil, aynı zamanda daha sonraki yıllarda vaat ettiği 1922 anlaşmasını yerine getirmedeki inançsızlığından kaynaklanmış olabilir.
Bu, Ortadoğu ülkelerinin sınırlarının Avrupa’da çizildiği bir dönemdi, örneğin Irak ve Ürdün, İngiliz buluşudur ve Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra boş bir haritada sınırları İngiliz politikacıları tarafından çizilmiştir. Suudi Arabistan, Kuveyt ve Irak sınırları 1922’de bir İngiliz devlet memuru tarafından belirlenmiştir. Suriye Lübnan’da Müslü­man ile Hıristiyanlar arasındaki sınırlar Fransa; Ermenistan ve Sovyet Azerbaycanı sı­nırları da Sovyetler Birliği tarafından çizilmiştir.
Cevat Kelle
Bir kitabı okumaya başladı
Barışa Son Veren Barış
Barışa Son Veren BarışDavid Fromkin
8.8/10 · 81 okunma
577 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.