Yıllardır hayalini kurdum, şimdi gerçeksin...
Kurtuluş Savaşı'nda ailelerin birbirlerini kaybetmesi ve gelecekte birbirlerini bulmalarını konu alan geçmişin ve geleceğin iç içe geçtiği sürükleyici kurgusuyla kitabım
Kalabalık ve sese tahammülün bitmiştir.
Gitmek isteyeni tutmak gibi bir çaban yoktur.
Anlaşılmak için uğraşmıyor, az ve öz dostluğun keyfini sürüyorsundur.
Güzel bir gece uykusu
Yavaş sabahlar
Seçme özgürlüğü
Eğlenmek için zaman yaratmak
Rengarenk gün batımları
Uzun yürüyüşler
İyi bir kitap okumak
Sevdiğin bir yemek
Kuşların sesini dinlemek
Gün ortası uykusu
Kendini istediğin gibi ifade edebilmek
Sıkı bir sohbet
Kohlberge’e göre gelenek öncesi olan insan ( İtaat ve Ceza, Saf Çıkarcılık), ödül ve cezayla, çıkarlarına göre durdurulabilir. Eski zamanlarda öğretmenlerin esasici programa göre uyguladıkları tarifedir bu. Günümüzde insan yetiştirirken bu sistemi kullanmak onaylanmaz, öğretmen olarak yapılandırmacılığı kullanırız. İnsana insan olduğu için değer verilir, biriciktir, tektir. Ceza ve ödülle terbiye edilmez. Günlerdir aklımı karıştıran soru ise şu:
Allah insanı öldüğü vakit ya cennetle ödüllendirecek ya da cehennemle cezalandıracaktır. Biz öğretmenken çocuklara bu kadar özenli davranırken Allah’ın tüm insanlara ödül ve ceza sistemi uygulaması kafamı karıştırıyor. Allah’ın büyüklüğünü karşılayamıyor gibi geliyor.