Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mert Aytekin

Mert Aytekin
@Baldassare
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Denemeler kitabının incelemesini yaparken kitaplıkta bulunan "okuyorum" ibaresini bilerek "okudum" a çevirmiyorum.Çünkü denemeler "okunmaz". Tüm hayat boyunca " okuyorum"olarak kalır.Tüm ciltlerini,tam metinlerini topluyorum.Bu gerçek "felsefe" dir.Yıllar boyunca felsefeye ilgili birisi olarak,Denemeler'den sonra şunu görüyorum: Felsefi karışıklıklar,ekoller,hiçbir işe yaramayacak terimler,hayata uygulanması imkansız olan sadece bizi daha havalı göstermek için kullandığımız felsefe akımlarındansa,Montaigne denemelerin her sayfasında filozofların tamamına ders veriyor.O yüzden rastgele açıp bir sayfa okumak bir anda hayatınızı değiştirebilir.Hayatınızda başınıza gelen bir sorunu aşmak için yol gösterici olabilir.Felsefe insanın doğru ve tutarlı bilgi ile akıl yürütmesi ise "Felsefe" işte budur.Denemeler size hayatı anlama,kavrama,sorgulama konusunda gereksiz terimlerden,saçma tutarsız felsefi görüşlerden,hayata uygulanamayacak bilgi kirliliğinden uzaklaşıp yol gösterici olur.Şimdi anlıyorum. Felsefe; metafizik,varlık,hiçlik gibi konuları işe yaramaz şekilde inceleyen ve insanlığa geçmeyen fikirleri ile bilgi kirliliği yaratan,sadece akademik bilgiler yığını olan Hegel,Nietzche,Heidegger değil tüm bunları en net şekilde "verebilen" Montaigne gibilerdir.
Denemeler
DenemelerMontaigne · Gönül Yayınları · 201554,7bin okunma
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yer yer spoiler olabilir:)
Sokrates'in de öğrencisi olan Ksenophon'un günlük şeklinde kaleme aldığı milattan 400 li yıllarda geçen destansı bir mücadele.Ksenophon savaş muhabiri tarzında bir görev yaparken ordunun başına geçecek kadar donanımlı,hitabeti yüksek, adaleti yüksek.Pers kralına karşı ayaklanan kralın kardeşi Kyros yaklaşık 100.000 kişilik ordusuyla 1.200.000
Anabasis
AnabasisKsenophon · Milli Eğitim Basımevi · 1962896 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kısacık bir inceleme: İnsana bildiklerini anlatan kitaplar en iyi kitaplardır sözünü tescilleyen kitap. Ara ara rastgele sayfa açıp okunmalı ve sevdiklerimize hediye edilmeli bol bol.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Alkım Yayınevi · 200670,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Haşhaş içmek falan yokmuş biz öyle biliyoduk hep:)
Öncelikle kitap sadece Hasan Sabbahın dönemini ve Haşhaşi hikayelerini dinlemek isteyenler için bir uygun bir kitap değil.Bernard Lewis konuya Haşhaşilerin mensup olduğu tarikatın yani İsmaililiğin ve onun kolu olan Naziriliğin ortaya çıkışını anlatmakla başlıyor.İslam döneminde Peygamberimizden sonraki halifelerden Hz Osman ın öldürülmesi ve sonrasında Hz Alinin başa geçip onunda öldürülmesiyle ilk ayrışmaların meydana gelmesine değiniliyor.Böylece Şianın meydana gelişi sonrasında Şianın kendi içinden İsmaililiği doğuruşu detaylı açıklanıyor.Ve sonrasında karışıklıklar içerisinde bulunan Suriye ve İran coğrafyasında bu karışıklıklığı zekasıyla kullanan Hasan Sabbahın yükselişi anlatılıyor.Zannettiğimiz gibi müritlerine haşhaş vesaire içirdiğine dair bir bilgi yok.O müritlerini tamamen din ile başarılı şekilde kandırıyor.Ve ondan sonra gelen diğer Alamut Şeyhleri de buna bu şekilde devam ederken kullandıkları korkunç suikast yöntemlerinin İslam ile bağdaşmadığını da yazar belirtiyor.Dağlara kurdukları kalelerle birçok vezir ve halifeyi katleden,halklara korkular salan,Avrupada dahi ses getiren bu tarikatın tarihi muhakkak okunmalı ve çok fazlaca ders çıkarılmalı.Akademik bir kitap olsa da güzel alıntılarla akışkan bir kitap halini almış.Severek bitirdim.
Alamut Kalesi ve Hasan El Sabah
Alamut Kalesi ve Hasan El SabahBernard Lewis · Nokta Yayınları · 20121,685 okunma
83 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Modern felsefenin hatta modern bilimin kurucusu denebilir Descartes için.Onun şüpheci yöntemi herşeyden şüphe etme saçmalığından farklı olarak işlemekte.O şüphesini doğru bilgiye ulaşmak için kullanıyor.Kitap meşhur "Düşünüyorum öyleyse varım" argümanına nasıl ulaştığını açıklıyor Descartes herşeyin bir kurgu ve hata üzeribne kurulmuş olabileceğinden şüphe ederek uyguladığı yöntemlerle herşey sahte olsa bile kendisi tüm bunları düşünebildiği için kendisinin "var " olduğunu düşünüyor.Ancak kendisinin varlığının diğer şeylerin varlığını yaratmaya yetmediği için buradan da muhakkak bir "Tanrı" olması gerektiğini açıklıyor. Özetle kitap iyi ve dikkatli okunursa insanın benliğinde devrim yapabilecek düzeyde.Ayrıca Ateizme,materyalist-natüralist felsefeye tokat gibi bir cevaptır.İnançsız birisi okursa Tanrının varlığına ikna olabilir en kötü şüpheye düşer.İnançlı birisi okursa inancı çok daha fazla artar.
Yöntem Üzerine Konuşmalar
Yöntem Üzerine KonuşmalarRené Descartes · Mavi Çatı Yayınları · 20182,657 okunma
Reklam
4/10 puan verdi
Uzun zaman sonra bir kitabı yarım bırakıyorum.150 civarına geldim ama daha fazla dayanamadım.Herkesten tam not almış olmasına istinaden okumaya başladım lakin benim bu kitaptan alabileceğim,üzerine düşümebileceğim hiçbirşey yok.Hayata bakışımı değiştirecek bana ufakda olsa birşey öğretecek birşey yok.Tüm incelemelerde gördüğüm üzere özgürlük ve azim kitabın teması.Lakin ben 600 sayfa boyunca özgürlük ve azime,beni hiçbir düşündürmeye sevk etmeden mahalleden birisi gibi konuşarak yazan adamın satırlarına tahammül edemeceğim.Tek olumsuz yorum benim ama gerçekten uzuuuun zaman sonra ilk defa bir kitabı yarıda bıraktım.Kimbilir belki birgün tekrar buluşuruz Kelebek.
Kelebek
KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 19705,3bin okunma
404 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ve bitti...Maaolufun Semerkant sonrası okuduğum ikinci kitabıydı.Birçok kişi bu kitabı sıkıcı bulmuş bazı sitelerde.Lakin ben Semerkanttan bile fazla beğendim.Yine Maalouf tarzı oradan oraya seyahat çok güzeldi.Kıyametin kopacağını söyleyen bir Papa'zın gelişi ile ortaya çıkan Yüzüncü Ad kitabının peşine düşmek amacıyla başlayan uzun seyahat.Cübeylden başlayan Konya'da veba ile sonra Konstantinopole varan seyahatin ilk başları ayrı keyifliydi.Marta ile yakınlaşma,Baldassare'nin beklenmedik şekilde Marta'ya aşık oluşu.Dönemin İstanbulun'da halkın ve rüşvetçi yetkililerin açıkça anlatılışı.İzmire gidiş.Sahte Mesih Sabetay Sevi tasvirleri çok güzeldi.Bu arada Yüzüncü Ad kitabına diğer sahip olan kişilerin ölmesi ya da başına bişey gelmesiyle beraber birşekilde Baldassare kendini kitabın peşinde buluyordu.Dediği gibi yazgısı onu oradan oraya sürüklüyordu.Ve o da yazgısına boyun eğiyordu.Aslında bilerek isteyerek boyun eğiyordu.Nitekim şu sözü "Savaştığın silahları Tanrı'nın ayakları altına bırakıp diz çökmen onurunu kırmaz."onun bunu bilerek isteyerek yaptığını,bu rüzgara isteyerek kapıldığını gösteriyor.Ayrıca Avrupa'da veba ve Londra yangını tasvirleri adeta kıyamet sahneleri gibi başarılıydı.Kitabın sürüklediği,aşkın sürüklediği,gerçekleri öğrenme isteğinin sürüklediği Baldassare'de herkes kendinden birşeyler bulabilir.Bu yolculuk onu basit bir tüccar olmaktan hayata dair şeyler gören,hisseden,şahit olan ve gerçek anlamda yaşayan kişiye dönüştürdü.Üzüntü ve acılar olsa da mutlulukta var içinde.Macera bize verilen en büyük nimetlerden.
Yüzüncü Ad
Yüzüncü AdAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20186,8bin okunma