Arp nağmesiz, avlu neşesiz;
hasretle yanarak ve yapayalnız uzanır
yatağına ve inceden bir ağıt yakar;
her şey gereksizce geniş görünür birden,
binaların içleri, ovalar bayırlar.
Gerçekler acı değildir. Fakat gerçekle yüzleşince acı duyarız. Mutluluk telakkimiz sarsıntıya uğrar çünkü. Gerçeğin sağlamlığına denk bir sağlamlıkla donanmalısın.
Çok kimse kendindeki kusurun farkındadır, fakat açığa vurmaktan çekinir. Halbuki kendi kusurlarını görebilmek bir kalite alametidir. Bu kusurları dile getirebilmek de öyle. Hele kendisiyle alay edebilmek zekâ işidir.
İdealist adamların çoğu, güç kazandıktan sonra 'dava' adı altında bir şekilde zalimleşiyor. İnsani ilişkileri, aşkı, tevazuyu unutuyorlar. Başkalarını üzmekten, feda etmekten, kurban etmekten kaçınmaz oluyorlar...
Okurken odaklanmak, zihni işletmek gerekir. Sanatsal faaliyet, bilimsel araştırma, entelektüel incelemenin de başlıca yoludur okumak. Daha iyi bir insan olmak istiyorsan okuyacaksın.
Hakikî dert maziyi, bugünü, istikbâli hep birden sarar. Hem ruha hem bedene sirayet eder. Ve sanırım dört dörtlük bir dert, insanın gençlik çağında dipdiri yüreğine yıldırım gibi düşendir.