Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Betül ARSLAN
Betül ARSLAN
@Betularslann
Paramedik
Trabzon
120 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Kitapta psikoloji alanının alt dallarında yapılan birçok deneyden bahsedilmiş.Her konunun başında deneyin yılı,deneyi yapan kişi/kişiler,deneyin konusu ve sonucu yazılmış.Çeşitli resimlerle renklendirilmiş,güzel de olmuş.
Kitapta ilgi çekici deneyler var hatta konu başlığını okuyunca heyecanlanıyorsunuz fakat anlaşılması zor,çok kısa özetlenmiş,detayları eksik..Konuyu kafada oturtmak için bazen internetten destek aldığım oldu.Ayrıca konu başında yazan bilgilendirmeyle konuyu okuyunca çıkan sonucu çok bağdaştıramadım.
Genel anlamda dikkat çekici konusu olan bir kitaptı ama "eksik kaldı,anlatılmak istenen tam olarak aktarılamadı" dedirtti.
Kudüs'e,Mescid-i Aksa'ya yolculuk...
3 büyük dince kabul edilen çok kutsal bir mekan Aksa.Bu kitabı okumadan önce anlamının bu denli derin olduğunu bilmiyordum.O kadar çok şey yaşanmış,o kadar çok insan,inanış gelip geçmiş ki...
Kitapta o kocaman alanı çevreleyen bir taşın bile nereden geldiği kimlerin eli değdiği hangi dinlerce nasıl kutsal görüldüğü,şu an ne halde olduğu ve daha sayamayacağım bir çok ayrıntısına kadar değinilmiş ve fotoğraflanmış.İnanılmaz bir araştırma bir emek var her satırda.
Mescid-i Aksa neresidir ? Nerededir? Neden 3 büyük dince kutsaldır? Ne zamandan beri oradadır? Kimler gelmiş geçmiştir ve hangi eserleri bırakmıştır? Bu güne kadar yanlış bildiklerimiz nelerdir? Bunlara ve bunun dışında daha nice sorulara cevap bulacağınız bir kitap.
Baskısı çok güzel,fotoğraflarla tamamlanmış,bilgiyi okuyup fotoğrafa bakıyorsunuz tam olarak oturmuş oluyor.Dili de çok güzel ve samimi.Oraya gitmişsiniz de oraya çok hakim bir rehber eşliğinde detaylı bir gezi yapıyormuşsunuz gibi.
Yazar kitabı öyle bir yazıyla bitirmiş ki orada 57 yıl unutulan Osmanlı askerinin sözleri kitabın bıraktığı etkiyi iki katına çıkardı bende.Kudüs'ü Aksa'yı anlamak tanımak istiyorsanız tavsiye ederim.
Meursault...Gamsız,içedönük,bu dünyadaki vaktini tamamlamaktan başka gayesi olmayan bir o kadar da dürüst bir karakter olarak çıkıyor karşımıza.
Hisleri o kadar yüzeysel ve abartısız ki kitabın başından sonuna bu durumun insanlar tarafından nasıl karşılandığı işlenmiş,hatta işlediği cinayet bir tarafa bırakılmış tavrı yargılanmış ve yine tavrı cezalandırılmış.
Bazen omuzlarından tutup sarsmak istedim Mersault'u,kendine gelsin istedim,"bu kadarı da çok fazla" dedim sık sık.Ama yine de o kitap boyunca bildiğinden şaşmadı,hayat ona ne sunarsa sunsun kişiliğini bozmadı ve sonuçları ağır oldu.
Kitapta herkesin aynı düşünmesi gerektiği herkesin aynı doğrulara,aynı yanlışlara inanması gerektiği,üzülmek sevinmek gibi duyguların herkesçe aynı abartıyla yaşanması gerektiği yoksa garipseneceği,toplumdan dışlanacağı ve nefret edileceğine parmak basılmış.Hatta bununla kalınmamış bu tavrın nasıl en ağır biçimde cezalandırlılacağı anlatılmış olay örgüsüyle beraber.
Bir çırpıda okunabilecek bir kitap,akıcı,dili güzel tavsiye ederim.
Okur Takip Önerileri
"Tebrikler Erin,
Vhartlox Cadı Akademisi'ne girmeye hak kazandınız!"
Bu davetiyeye verdiği cevap Erin'i apar topar fantastik bir dünyaya ışınlıyor ve kehanet gerçekleşmeye başlıyor...
Adı hiç bu kadar güçlü nitelenmeyen Erin,önce Cadı Erin sonra Kızıl Cadı ve Gece Cadı'sı olana kadar çeşitli badireler atlatacak.İçindeki karanlığı arayacak benliğini tanımlamaya çalışacak,aşık olacak...Ve olduğu sandığı 'şey' olamadığını anlayacak...
Başlangıçta gençlik romanı tadında olsa da olaylar keskin bir viraj aldı,gerçek dünyadan fantastik dünyaya geçti.Geçişini sevdim,gereksiz uzatılmamıştı fakat gerçek dünyada kalanlardan tekrar bahsedilmedi bu durumu da 2. Kitapta bahsedileceğine yoruyorum.
Genel anlamda gayet akıcı,kendini okutan bir romandı,kurgusunu beğendim,karakter çeşitliliği bakımından zengindi perilerden titaniçelere,hiç hayal edemeyeceğiniz yeni yaratıklara kadar bir çok tür mevcuttu.
Bir Türk yazardan bu romanı okumak gurur vericiydi,her ne kadar bütün ülkelerin okuyucularına hitap ediyor olsa da içerisinde tanıdık,bize özgü atıflar,cümleler bulmak çok hoştu.
Umarım devamı gelir ve bu kurguyu ekranlarda da görürüz.İddialı başlangıç kitabı için ve bir Türk yazar olarak bizi gururlandırdığı için adıma Ekin S.KOCH'u tebrik/teşekkür ediyorum.
Konusu ilgimi çekse de dilini anlamam diye uzak duruyordum fakat hiç öyle olmadı.Herkesin rahatlıkla anlayabileceği yalın bir dille yazılmış hatta Hawking'den önce Cankoçak daha iyi anlayabilelim diye önsöz yazmış çok da iyi olmuş.
Kitapta resimler semboller ve karikatürler vardı bunlar eğlence katmıştı ayrıca kafamda bir şekil oluşturabilmemi sağladı.
Hawking'in dili hem yalın hem de mizahi..
Keşke biraz daha uzun olsaydı.
Kesinlikle devamına karşı ilgiliyim şu an.
Kara Delik ne ? Merak ediyorsanız cevabı bu kitapta.
Bir solukta okuyacağınız kısa bir hikâye.
Büyük bir kısmı günlükten oluşuyor.
Morfin bağımlısı bir doktor bağımlılık sürecini bir çok açıdan değerlendirerek günlüğüne yazıyor.
Günbegün sönen bir ışık...
Çok güçlü sandığımız irademiz aslında o kadar da güçlü değil..
Gayet akıcı kısacık bir kitap tavsiye ederim.
"Şans kişiseldir; herkes kendi şansını yaratır."
Paralel evrende açılan tamamen eşyasız,hazırlıksız ve çıplak geldiğiniz bir 'Ada'da 365 gününüz var,buradan mutlaka kutlulacaksınız ölü ya da diri !
Uzun zamandır kitaplığımda duran 3 kitaplık serinin ilk kitabı 'ADA'yı bu güne kadar neden okumadığıma hayret ettim.
Çok farklı bir konusu olan mecera ve gençlik kitabıydı.Zaman zaman çok gerildim,içten içe "hadiii daha hızlı koş!" diye tezahüratlarım olmadı değil hani.Ileri sayfalardan ip ucu bulmamak için zor tuttum kendimi.
Yorumlarında aksini okusam da içine serpiştirilen "aşk" dozundaydı bence ve kurguyla bütünlük sağlıyordu.Beklemiyordum ama çok sürükleyiciydi,tavsiye ederim..
Kahramanlarımız 'Ada'dan kurtuldu mu ?
Başka bir yol mu buldular?
'Ada'nın sırları çözüldü mü? Vs.
Bu soruların cevabı kitapta,siz bu sorulara cevap ararken ben serinin 2.kitabına geçiyorum.
Ilk kez 1895'te yayımlanmış.O dönemde bu tarz bilim-kurgu romanı yazılmış olması beni çok şaşırttı.Sanırım buna "bilim-kurgu" demek yanlış olmaz.Hatta tarzın ilk adımları diyebilirim.
Beni aldı götürdü elimden bırakamadım.Yer yer gerilim,macera,korku içeriyordu...İnsanlık adına hüzünlendim,endişelendim,derin düşüncelere daldım..
1895'den günümüze ve ileriye uzanan düşündürücü ve kesinlikle etkileyici bir kitaptı.
Sıkılmadan hemen bitireceksiniz.
Kitap,içerisinde 10 hikâye barındırıyor.Hikâyeler akıcı ve güzel olsa da bazılarını okuyunca "ben ne okudum şimdi" demekten kendimi alamadım.Hikâyelerin büyük bölümünün gerçeküstü olduğunu da belirteyim.Farklı tarzlarda okumayı sevenler değerlendirebilir.
Tavsiye üzerine okuduğum bir roman.İlk kısımları gercekten sıkıcıydı,ortalara doğru açılmaya başladı.
Samim karakterine kazandırdığı özgünlükle kendi zekasını konuşturmuş Safa.
Samim yazdığı kitabıyla(Simerenya),zekasıyla,olayları çözümleyişiyle,yaptığı kişisel analizlerle,okuyabildiği beden diliyle ve daha bir çok yanıyla on parmağında on marifet bir karakterdi.Ama Meral'i devamlı sorgulaması,açık araması beni biraz kızdırdı ki zaten kitapta kadınlara hep kötü roller biçilmişti bu beni üzdü açıkçası.
Kitapta yer yer muamma kalan konular oldu,biraz ilerleyim çözülür dedim ama maalesef konular bilinmezliğini korudu,hatta yanlış basım mıydı sayfa mı atlıyorum diye düşündüğüm oldu.Bunun dışında entrika severler için bol entrikalı bir kitaptı.
Ayrıca kitapta fazlaca yazım yanlışı vardı ve bir bölümü 2 defa basılmıştı,sayfa sayıları hatalıydı.
Genel olarak okunulması gereken bi eser.Safa'nın zekasını,psikolojik analizlerini,Samim'in Simerenya adındaki 'Dünya'sını tanımak çok güzeldi.
Adından da anlaşılacağı üzere fantastik bir roman.Serinin 6.kitabından başladım ama çok da ortadan daldım hissi uyandırmadı.
Ana karakterlerimiz birbiriyle her fırsatta didişen fikir ayrılığına düşen ama birbirlerinden asla ayrılamayan 3 tane cadı.
Kitabı dalgın okumaya asla müsade yok çünkü her kelimeye her cümleye dikkat etmek gerekiyor,altlarında mizah barındırıyorlar.Bu kelime oyunları beni fazlaca gülümsetti doğrusu.Kitaba eğlenceli bir hava kattı.Çeviri olmasına rağmen kelime oyunları gayet anlaşılırdı.
Bir kaç kelimeyle özetleyecek olursam;
Akıcı,eğlenceli,zekice yazılmış bir kitap.
Ama dediğim gibi esprileri kaçırmak istemiyorsanız dikkatli okumalısınız
Çerez niyetine okunabilir
Öncelikle kitap tamamen Türk Dil Kurumu'na uygun yazılmış,maalesef her kitapta bulunmayan bir özellik.
Eserde anlamını kullanılmaya kullanılmaya unuttuğum ya da yeni duyduğum eski kelimeler,söylemler,deyimler vardı çok hoşuma gitti.
Kitap 'roman' diye geçmesine karşın daha çok 'hikâye kitabı' tadında.
Eserde Şems Hikmet Bey'in Çingene
Jurgen,kendini çok zeki gören orta yaşlı,emekli şâir ve tefecidir.Bir gün kaybolan ve sevdiğinden pek de emin olmadığı karısını aramak için kentaurla birlikte mağaraya girer,bundan sonra kahramanımız çeşitli mitolojik canlılarla karşılaşır.Öyle ki bazılarıyla evlenir bile.Gittiği her yerde karısının yanı sıra adaleti de arar ama ne yazık ki ikisini de bulamaz.Jurgen bu yolculuğunda Tanrı'nın yanına gidip tahtına oturur,cennete ve cehenneme seyahat eder,baş iblisle tanışır,cehennemde bi vampirle evlenir,Arthur'un diyarına gider,Merlin'le tanışır,Gölün Hanımı'nı görür,cennette 4 büyük melekle sohbet eder,Truvalı Helen'in anlatılan abartılı güzelliğine şahitlik eder...Tanrı'ya bile kafa tutar alay eder ama bi şekilde yol onu ilk başladığı yere mağaranın önüne çıkarır ve karısını orada bulur evine döner...
Kitap absürd komedi tadında yazılmış fantastik bir macera.Murat MENTEŞ okuyanlar bilir çeşitli göndermelere kelime oyunlarına yer verilmiş.Çok fazla mitolojik canlılar,yerler,çesitli eşyalar kullanılmış kitabı anlayabilmek için mitolojik bilgiye sahip olmak gerekiyor,en azından Arthur ve Merlin efsanesini bilmek lazım çünkü çok değinilmiş ve biliyoruz gibi kabul edilmiş.Bütün bu bilgiye sahip olanlar için eğlenceli bir kitap olabilir ama ben biraz sıkıldım.
