Ne çok kırgınlıklar biriktirdik, unutmadık hep bir köşede tuttuk. Değdi mi peki unutmadığımıza, üzüldüğümüze, dert ettiğimize? Bizi gördüğünde, adımız her aklına geldiğinde bizi üzen de dert etti mi bizim kadar yoksa kırdığının farkında bile değil miydi? Ne için üzüyoruz biz kendimizi dün ile, değmeyecek şeyler için? İnsan kendine neden yapar bunu? Sizcede unutmanın, umursanmadığımız gibi umursamamanın, hayatımıza devam etmenin, elimizde kalan zamanın ve insanların değerini bilme zamanı gelmedi mi? Bir şans tanıyalım artık kendimize, hiçbir şeyin kendimizden, kendi mutluluğumuzdan daha değerli olmadığını hatırlayalım. Hayat belirsiz, kısa,sürprizlerle,aniden gelecek acı ve mutluluklarla dolu hepsini yaşayalım. Ne kadar kaldığını bilmediğimiz ömrümüzü kendimizi severek kendimize değer vererek geçirelim artık. Önce biz kendimizi sevelim değerli görelim gerisi bir şekilde gelir, o zaman ilk önce içten içe kendimize olan kırgınlıklarımızı, pişmanlık ve keşkelerimizi affetmekle başlayıp mutluluk için biraz adım atalım.
“Hayatında ufak tefek sarsıntılar olan birinden naçizane bir iç döküş diyelim ✨”