Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevilhan Tunaboylu Karacaoğlan

Sabitlenmiş gönderi
Ana vatanında "Ayn-Şin-Kaf" harfleriyle yazılan "aşk" kelimesi, sarmaşık bitkisini anlatan "aşeka" kökünden türetilmiştir. Zira sarmaşık her neye tutunursa, can suyunu emer ve usul usul öldürüp onu kendisine katar. Benzer şekilde aşk da âşığına tutunup yücelir ve nihayetinde bineğini öldürüp onu hüviyetine alır. Tam da bundan sebep, her âşık kendi taziyesini bekler; ismiyle müsemma "aşk" olabilmek için... Evet!.. Lafzının ortaya çıkış şekli dahi şahittir. Aşk, kime uğrarsa onu kendisine benzetir. Bu yüzden aşka düşmenin kemâli bizatihi aşk olmaktır, âşık olmak değil...
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Tarihi Hoşça Kal Lokantası
Tarihi Hoşça Kal LokantasıŞermin Yaşar
8.3/10 · 5,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
2024 OKUMA HEDEFİ
8/60 kitap - %13 tamamlandı
8 kitap okudu
60 kitap
2.214 sayfa
1 inceleme
28 alıntı
4 günde 1 kitap okumalı.
İbnü'l-Arabî'nin görüşüne göre, modern düşünce okyanusun hakîkatini inkâr ederken aynı zamanda okyanusun dalgalarını incelemektedir. Gönüllü kabul ettikleri metodolojik kısıtlamalardan dolayı bilim adamları ve akademisyenler sadece hakîkatin yüzeyiyle uğraşmaktadırlar. Dalgaların olduğunu fakat okyanusun olmadığını düşünmektedirler ya da en azından profesyonel disiplinlerini sanki düşünüyormuş gibi uygulamaktadırlar. Dalgaları çalışmak sahilsiz okyanusa hiçbir zaman bir kapı aralamayacaktır.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Allah'ı Hak olarak bilmek, O'nu Hakîkat olarak idrak edebilmekle başlar. O'nun Hakîkat olması, bütün mahlûkat üzerinde haklı bir istekte bulunması demektir ve bu istek, diğer bütün isteklerin üstünde, bütün istek ve hakları tesis eden bir istektir.
Sayfa 103Kitabı okudu
En büyük günah, kalbin ölümünü getiren şeyi ortaya çıkarmaktır. Kalp sadece Allah'ı bilmemekle ölür. 'Cehâlet' dedikleri şey budur. Çünkü kalp, Allah'ın kendisi için seçtiği evdir. Bir kimse, evi kötüye kullanarak ev ile evin Sahibi'nin arasına girer. Bu kimse en çok kendisine karşı hatâ etmek- tedir çünkü evin Sahibi'nden gelecek nimetten kendisini, evi O'na bırakmayarak mahrum kalmıştır. İşte bu cehâletin mahrumiyetidir."
Kim hem bu dünyada hem de öteki dünyada, niçin yaratılmış olduğunu sürekli müşâhede halinde bilirse o kişi, yani Kâmil Kul, âlemin nihaî maksudu ve bütün âlemin vekilidir
Kalp ki varlığın nuranî merkezi, Allah'ın yaratılışta Adem'e üflediği ruhtur.
Hakikatin sözle inşa edildiğini anlarsak insanın vazifesinin yazılan şeyi okumak ve anlamak ve oradaki talimatları takip etmek olduğunu görürüz. Kur'ân'ın yorumu bütün İslâmî ilimlerin temeli ve meyvesidir ve Kur'ân'ın yorumu her zaman beraberinde âlemin ve ruhun yorumunu da getirmektedir. Kur'ân'ı Allah'ın kelâmı olarak kabul eden her Müslüman Allah'ın ne söylediğini anlama sorumluluğunu da kabul etmektedir. Bu anlayışın meyvesi ruha yansımaktadır.
Reklam
İnsan-ı kâmilin aşkının nişanı küllî fakra, yani ego-merkezcil nefsini tamamıyla yok etmesi ve tamamıyla ilâhî tecellîlerin sonsuz zenginliğinin kaynağı olan Allah'a odaklanmasıdır. Allah'ın tecellîsi bütünlüğü içinde âlemdir; yani bütün mânevî, hayalî ve cismî boyutlarıyla âlemdir. Mutlak ve sınırlanamayan Allah'a âşık olmakla insân-ı kâmil hepsini sever. Öteki insanlar, en fazla kayıtsız aşkın sadece parıltılarını tecrübe edebilirler.
Vücûd kendisini üç temel şekilde açarak bilinir kılar: Alem, insan ve ilâhî kitap. İlâhî kitap âlemin ve insanın kapısını açan anahtardır. İlâhî kitapla Kendisini açığa çıkaran vücûd, insan idrakini uyandırır, ayağa kaldırır. Kitaba başvurmadan insanlar kendilerinin ve âlemin derinliğini ölçmeye muktedir değildir. Kendilerini bilemezlerse de Rablerini de bilemezler.
Allah ismi, diğer bütün isimleri ihata eden, yani bütün isimlerin işaret ettiği ve insanın sûretinde yaratıldığı isimdir. İnsanın sûretinde yaratıldığı isim, Hâlik ismi değil bütün isimleri ihata eden Allah ismidir. İnsanlar Allah'ı bizâtihi Tanrı olmasından değil de Rahmân, Rezzak veya Kâdir olmasından dolayı seviyorsa insanın tabiatını belirleyen ilâhî sıfatların cümlesini gerçekleştirememe riskini göze almalıdırlar.
Alemdeki diğer varlıkların aksine insan Hakîkat-i İlâhî'nin bütün tecellîsine mazhardır, çünkü insan Allah'ın bütün esmâsının ve sıfatlarının yaratılmış varoluşun üç temel merte- besinin tezahürüdür: Cismanî, hayalî (veya ruhî) ve mânevî. Allah'ın sûretinde olduğundan Allah'tan gayrı hiçbir şeyde arayışlarını tatmin edemez ve tamama erdiremez. Sadece Allah veya başka bir insan, aşklarına kâfi olur.
3.165 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.